Bu adamın eserlerinin neden yeni baskıları mevcut değil anlamakta gerçekten zorluk çekiyorum.
Bir eser baştan sona bu kadar kedi-fare kovalamacası tadında geçebilirdi.Spoiler vermek gibi bir amacım yok, tek bahsedeceğim bir aile ile bir tarikat arasındaki amansız saklambaç oyununun sizi kitabın sonuna kadar hiç bırakmayacağım ve o dünyaya hapsedeceği garantisi.
Genel olarak romanlarda özellikle kurgu bazında ilerleyenlerde hep bir konunun beslenme dönemi yani bir gelişme kısmı mevcuttur.Bu kısım durağan geçer ve size işin mantığını aktarmaya çalışır ama bu roman o bildiklerimize pek benzememiş:)) Sürekli; işte başlıyor, şimdi sıkıntı, buradan nasıl kaçarlar, acaba tarzı duygularla bir solukta geçip gidiyor sayfalar.
Ama bence romanı ayakta tutan asıl kısım kesinlikle "ACABA" sorusunu size sürekli sordurtmasında saklı!
Kesinlikle bir yayınevinin, nasıl Stephen King eserleri tekrar basılıyorsa;Dean R. Koontz 'un da eserlerine (özellikle ilk dönem) bir el atması lazım.
Keyifli okumalar...
FanatiklerDean R. Koontz · İnkılap Kitabevi · 200597 okunma
Kaç dünya var ve biz kaç dünyada, kaç evrende yaşıyoruz? Serinin ikinci kitabına başlar başlamaz ilk akla gelen soru bu oluyor ve boyutlar arasında yolculuğa çıkıyoruz Roland'la birlikte. Roland'ın Kule'ye giden yolda önüne açılan üç kapı, üç kapının ardında üç ayrı zaman ve üç ayrı karakterle karşılaşması ve paralel evrende zaman üstü bir
Dean R.Koontz denilince akla gelen sürükleyicilik kelimesinin içini dolduran gerçek bir korku-gerilim kitabı olmuş. Özellikle şunu genç okurlara belirtmek isterim. 15 yaşımda olsaydım eğer Koontz’un tüm kitaplarını olurdum. Özellikle 1970-1990 Birleşik Devletleri ve buna bağlı kültürü ile yaşadığı yeri iyice betimleyen lakin kurgusu ile herkese hitap eden efsane bir yazar. Kitap eleştirime dönecek olursam eğer yazarın çoğu kitabında son çeyrekte oluşan hafif sıkma bu kitapta yok. Olay örgüsü güzel bağlanmış, yeterince akıcı. Konusu mantıklı ancak kitabın finali vurucu. Kesinlikle tavsiye ederim.
FanatiklerDean R. Koontz · İnkılap Kitabevi · 200597 okunma
Spoilerimsi içerik barındırabilir...
Her kitap alışverişinde sepete eklediğim fakat ödeme adımlarından hemen önce vazgeçip yerlerine farklı kitaplar ekleyerek okumayı ertelediğim iki kitaptan birisi Gölün Dibindeki Ev. Diğeri de aynı yazarın Kırmızı Piyano'su.
Üst üste genelde tercih ettiğim tarz dışında ve oldukça uzun süren iki kitap
Kyle'ın aklından sorular yarış eder gibi geçiyorlardı: Tanrı hem acıma dolu olur, hem de benim gibi canavarlarınkine benzeyen çirkin yüzümü taşıma yükünü bana nasıl verebilirdi? Bu ne biçim Tanrı idi ki, anlamsız bir şiddet, acı ve nefret yaşamından yaşamından kurtarıp beni yeniden adam öldürmeye zorluyordu? Eğer Tanrı bu dünyayı yönetiyorsa, neden bu denli çok ıstırap, acı ve eziyete izin veriyordu? Eğer dünyayı şeytan yönetse, durum bundan daha kötü olabilir miydi?