Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sonra baktım ki, beni arayıp soran da yok. Kıyamet de kopmamış. Arada kaynadım anlayacağınız.
"...Onunda huyu böyleydi. Önce her şeyi mahveder sonra hiçbir şey olmamış, sanki kıyamet kopmamış gibi usulca kenara çekilip: -Ben ne yaptım ki? derdi."
Reklam
408 syf.
6/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kitabı okurken,o vahşiliğe tanık olurken,bir insanın nasıl böyle kötü olabildiğini sorgularken tek bir şey düşündüm; kıyamet o zaman nasıl olmuş da kopmamış ? 2. Dünya savaşı üzerine hepimiz , çok kitap okumuş,çok film izlemişizdir. Ama benim her seferinde kanım donmaya devam ediyor. Yapılan vahşeti aklımın hala almaması ile birlikte,gerçek
Auschwitz Kütüphanecisi
Auschwitz KütüphanecisiAntonio González Iturbe · Pegasus Yayınları · 20201,858 okunma
Emin olduğunuz ama kanıtlayamadığınız şeyler.
Ne olduysa 2012 den sonra oldu. Kıyamet somut olarak kopmamış olabilir ama kesinlikle o tarihten sonra biseyler oldu ve bir daha gün yüzü görmedik..
Düşünsene sevgilim; Şimdi ikimiz yana yana gelmişiz. Yan yana gelmişiz ve kıyamet kopmamış. Dallarda çiçekler açmış, pencere önlerinde fesleğenler, menekşeler, hatmiler.
Faruk Sarıkavak
Bataklıkları, çıkmaz sokakları, dağılmış haneleri, yaldızlı binaları, farfaralı kafeleri, dükkândan bozma kumarhaneleri, gizli kerhaneleri, kalabalık kıraathaneleri, işkencehaneleri, hücre evleri, sokak eylemleri, gizli cinayetleri, iç içe geçmiş sefaleti ve zenginliği. Sonunda şehir bu demek miydi? Var olan ama tüm bunlar yokmuş gibi yapılan... Sanki bir çatıdan diğerine uzanan elektrik kabloları sarkmamış, lağımlar taşmamış, ayakkabılarının topuğunun asfalttaki çukurlara takılıp kırılmamış; sanki açlık incecik bir toz gibi kapı aralıklarından içeri sızmış, elektrikler ve sular kesilmemiş, ortalığı sinekler basmamış; sanki fırınlar, bakkallar, pastaneler kapanmamış, evler kamburlaşmamış, ölüler ortalığa saçılmış, sanki herkes yabancı benliklerden, içine sığmadığı kimliklerden taşmamış; sanki ne varsa çürümemiş ve kıyamet kopmamış gibi yaparak ve hayattan korktuğunu saklayarak yaşadığın yer.
Sayfa 117 - Everest Yayınları 1.BasımKitabı okudu
Reklam
düşünsene sevgilim; şimdi ikimiz yan yana gelmişiz. yan yana gelmişiz ve kıyamet kopmamış.
Düşünsene sevgilim; Şimdi ikimiz yan yana gelmişiz. Yan yana gelmişiz ve kıyamet kopmamış.
UNUTMADIK..
Tam bir yıl önce, sıradan bir 5 Şubat akşamıydı. Kahramanmaraş'ta, Adıyaman'da Hatay'da Malatya'da Gaziantep'te... herkes ertesi sabahın yine "sabahlardan bir sabah" olacağından emindi. Öyle olmayacaktı. Artık biliyoruz. Söylenmemiş sevgi sözleri söylenmemiş olarak kaldı. Odaları birbirinden ayıran küskünlükler onarılamadı. "Nasılsa sabaha görüşürüz..." diyerek kendimize hak gördüğümüz ihmaller, hoyratlıklar kanayan avuçları damgaladı. Nefes alışlarını sıradan gördüğümüz sevdiklerimizin bir fazla nefesi için dünyaları gözden çıkardık. Bu akşam mirac kandili. Olağan değil bu gece. Olağanüstü. Aslında her gecenin olağanüstü olduğunu anlamak için gönderildi bize. Bir tembih. Bir tatlı hatırlatma. Nazik bir dürtme.. Hadi ama.. Daha çok sevdiğini söyle sevdiğine. Durma.. Nasibin bu gecedir, bugündür; hiç gelmemiş, belki hiç gelmeyecek günlerin kaygısıyla boşa harcama..Susma.. Ne söyleceksen şimdi söyle. Yok o yarın; hiç gelmedi, gelmeyecek.. Sadece "bugün" var elinde, deprem görmemiş, üzerine kıyamet kopmamış bugün..
Senai Demirci
Senai Demirci
evet, veryansın !
Kuyruklu yıldız çarpmış, kıyamet kopmuş ya da kopmamış, hiç önemli değil. Varsın uzay haritasından bir gezegen de eksik olsun! Zaten öyle önemli bir gezegen de değil! Onun için, ben hiçbir şey yapmayacağım. Hayatı ne anlamak ne de değiştirmek istiyorum. Anlamak, değiştirmek, kahramanlık, militanlık, milliyetçilik, bunlar beyinleri gelişmemiş geri zekâlıl­arın işi isterlerse uğraşsınlar, onlara da karışmam.
23 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.