Kitap kısa kısa hikayelerden oluşuyor, günlük karşımıza çıkabilecek örnekler var çok uç noktalar değil ama en can alıcı kısmında bitirilmiş ne yazık ki.. Tam heyecanlanıyorsun, olabilecekleri hayal ediyorsun bir bakmışsın diğer hikayeye geçilmiş
Kör DövüşüAyşen Işık · Sel Yayıncılık · 2018122 okunma
“Değiştiğinizi anlıyorum. Ama bunu sağlayan mekanizmayı, yani bu noktaya nasıl geldiğinizi bilmek istiyorum!"
"Söyleyebileceğim şey yalnızca, son iki yıl içinde yaşlanıyor ol manın, yani sizin deyişinizle 'zamanın iştahının' beni korkuttuğu. Buna karşı mücadele veriyordum, ama kör dövüşü yapar gibi. Asıl düşmana değil, karıma saldırdım ve sonunda ümitsizliğe kapılıp beni kurtaramayacak birinin kollarına atlayarak kurtarılmayı bekledim."
"-Hoca Efendi" dedum. "Hakkunu bana helâl et. Ben geçen hafta sağa (sana) kızdum. İçimden biraz söylendum. Yüzüm tutup âşikâre söyleyemedum. Lakin bizim karı senin deduğuni yapmış. Her günda suyu artırurmuş. Çünkü artuk sütümüz müşterilere yetmeyi. Bu ne iştir ki; helâlini süt olarak satamaduk. Yoğurt yaptık gene satılmadi. Peynir desen öyle!.. Şimdi südü yari yariya su doldurduk gene da yetiştiremeyruk. Bunun sırrı nedur?"
Der bağa ki: "-Oğul Helâl mal helâl paraya gider. Millette helâl para kalmadı ki; senin malun temiz iken gelip ona müşteri olacak idi. Ne zaman ki; ona bol bol su kattun, helâliyyetini sakatlattun, öyle da parası sakat olanlar geldi seni buldi. Sesuni cikar ma Bu zaman boyledur." Beklediğim arkadaş gelmiş olaydı belki de bu hikâyeyi sonuna kadar dinleme imkânım olmayacak ve gerekli dersi alamayacaktım. Lakin o gecikti. Ben de ister istemez kulak misafirliğimi sonuna kadar devam ettirdim. Adam, arkadaşına bu hikâyeyi anlattıktan sonra diyordu ki: "-Bu düzen haram üzerine kurulmiştur. Biz ayak uydurduk rahata kavuştuk. Lâkin âhrette ne edecoğuk bilmem!" Arkadaşı mütevekkilâne başını sallayarak: "-Oni düşünen mi var?" dedi. Ne yapalım, bu sütçü gibi yaptığı işten henüz rahatsızlık du yacak kadar vicdan muhasebesi sahibi olanların mevcûdiyetine mi sevinelim yoksa, ekseriyetin bir kör dövüşü hâlinde önünü göremeden koşuşturmasına mı acıyalım, bilemem!
Aşk değil ki bu
Bu bir savaş bir kör dövüşü
Senin ellerin bağlı benim gözlerim
Sen dokunmuyorsun ruhuma
Ve ben göremiyorum melek yüzündeki günahkar bakışları...