"Çılgınlık şarabıdır sevda içkisi çünkü Ve gözleri bağlanmış körebe yiter gider"
Herkes cep telefonu kullanıyor. Her zaman kullanıyor. Aralıksız. Modern çağın fenomeni haline geldi. Herkes yüzlerine yapışmış küçük siyah telefonlarla durmadan konuşuyor, konuşuyor, konuşuyor. Konuşacak bunca konuyu nereden buluyorlar? Cep telefonları icat edilmeden önce kurulan diyaloglara ne oldu? Herkes anlatmak istediklerini içinde mi saklıyordu? Söyleyemedikleri için içlerine dert oluyor da ülser mi oluyorlardı? Yoksa teknoloji konuşmaya imkan tanıdı diye birdenbire çeneleri mi düştü?
Reklam
"... Adına erdem dediğiniz, insanların, temelinde sürekli bir savaş, kırım, karşıt güçlerin körebe oyunu bulunan, evrensel düzene karşı giriştikleri umutsuz bir çabadan başka bir şey değildir. Bu çaba kendiliğinden çıkıyor. Bunu düşündükçe de, evrenin kudurmuş olduğuna daha çok inanmış oluyorum." ...
Doğrusu buydu... Doğanın kanunu... Ama artık vazife sizin. Bu oyunun bir kuralı var. Sobelenen körebe olur... Siz, beni değil, ben sizi sobeledim Başkomserim, artık Körebe sizsiniz. Çocukların intikamını siz alacaksınız... Tacizcilerle siz başa çıkacaksınız.
Sayfa 435Kitabı okudu
" Mevsimler karışıyor, bildiklerim siliniyor, aynadan göçüp gidiyor benliğim. Sen aşk içinde körebe oynadığım bir günde kuvvetini yitirmiş kollarımın arasına düşüverdin. Aşkça yaşamak için beni yeniden kuvvetlendirdin. İkimizde yakalandık aşka. İkimiz de mağlup ve ikimiz de galip..."
Sayfa 49 - Dokuz YayıncılıkKitabı okudu
Anılarla körebe oynuyoruz, anılar bize ömrümüzün geçtiğini gösterdikçe gözlerimizi yumuyoruz.
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.