Kötü Dünya Sendromu
Küresel ahlak olmadan küresel barışın olmayacağını hatırlayıp; değerlerin öneminin anlaşılmasını dileyelim.
Sayfa 17
Kötü Dünya Sendromu, aslında çok kentsoylu bir hastalık. Hasta, televizyonun karşısında, elindeki uzaktan kumandayla nerede en korkunç haberler, yani savaşlar, salgınlar, afetler veriliyorsa o kanalı arayarak uzun saatler geçirir. Gördüklerinden büyülenmiş bir biçimde gözlerini televizyondan ayırmaz.
Sayfa 21 - alabanda
Kötü Dünya Sendromu
Dünyanın kötüye gittiğini düşünenlerde üç türlü tepki göze çarpar: Şiddeti örnek alıp şiddet davranışını arttırmak, şiddete karşı duyarsızlaşmak ve korkuya kapılıp kendilerini şiddet kurbanı gibi algılayarak kaçınma davranışı geliştirmek.
Sayfa 17
Komplo teorileri şovenizmin öbür yüzüdür. İstisnasız tüm diktatörler komplo teorilerini benimsemiş, onlara inanıp destek vermiştir. Bir diktatör önce kendi milletini başka milletlerden üstün olduğuna inandırır. Ardından kötü niyetli kişilerin onun dünya lideri olmasını önlemek için bir komplo hazırladığına halkı ikna eder.
Sayfa 147 - İletişim Yayınları - Çeviri: Barış Özkul - I. Baskı, 2020Kitabı okudu
dünyanın kötüye gittiğini düşünenlerde üç türlü tepki göze çarpar: Şiddeti örnek alıp şiddet davranışını artırmak, şiddete karşı duyarsızlaşmak ve korkuya kapılıp kendilerini şiddet kurbanı gibi algılayarak kaçınma davranışı geliştirmek. Bu üç tepki türünün de sağlıklı olduğunu söylemek güçtür (kötü dünya sendromu)
Sayfa 17Kitabı okudu
Önyargı
“Kalpleri en büyük hastalıklarından biri ön yargılardır. Toplumun paylaştığı bazı algılardan yola çıkarak sosyal hayatı olumsuz etkileyen bu his, aile, mahalle veya sosyal gruplar vasıtasıyla bizi bulur. İnsanların dışa vuramadıkları duygular, günah keçisi yaratma eğilimleri, otoriter kişilik sendromu gibi haller hep ön yargıları tetikler. Eskiler buna sûizan( kötü zan) Demişler ve bunada olumlamak adına hüsnüzzannı (güzel zan) türetmişlerdir. Önyargılar yalnızca kalbimizin sancılanmasında değil, medeniyetin gelişmemesinde bir olumsuz etkendir. Ön yargılarını değiştirebilen insan her alanda başarılı olacaktır. Çünkü modern dünya imajlara önem vermekte, imaj oluşturmak marifet sayılmaktadır. İmaj, oluşturulmak istenen ön yargının bir türüdür ve sahte önyargılarla insanları aldatmanın sonu hüsran olacaktır. Bunun için ön yargınız her türlüsünden uzak durmak gerekir. Daha doğrusu kalbimize bir görev vereceksek o, başkalarının davranışlarını yargılama değil, kendi ayıplarımızı görme olsun. Unutulmasın ki her insan iyi olmayabilir; ama her insanda bir iyilik mutlaka vardır. Her ermişin bir geçmişi her günahkarın bir geleceği olması gibi..
Sayfa 322 - Turkuvaz KitapKitabı okudu
