İnsanın yıkıcı tarafının kökenlerini, sebeplerini inceleyen başarılı bir araştırma kitabı.
Anthony Storr kitabında yıkıcılığın sebeplerini anlatırken birçok bilim insanının çalışmalarını referans göstermiş, alıntılar yapmıştır. Frevol, Sionn,
“Kristal ve indigo çoçuklar..”
“Yeni nesil Irkı”
Kristal” denilince gümüşlüğe dizdiğimiz kristal takımlar, yada “indigo” denilince aklımıza sadece eşarp renkleri geliyordu..
Öyle değil mi?
Hiç tasavvur edebilir miydik bu kavramların yeni bir insan ırkına ait olacağını?
Ne sandık ki sahi?
Bill Gates hep Afrika ile uğraşacak, Amerika sadece
Kitabı her ne kadar beğenmesem de Ernest Hemingway’in bende ki yeri farklı olduğu için neden bu denli kötü bir kitap yazdığını anlamak adına biraz araştırma yaptım. Hemingway dinamik bir yaşam sürdüren insan olduğu için bu durumu aynı zamanda yazılarına da çok başarılı bir şekilde yansıtmış bir yazardır . Hatta genel olarak kitaplarındaki
İtalya'da köklü bir ailenin üç kızından biri olan Susanna Tamaro, zorluklarla geçen çocukluğundan sonra onsekiz yaşında deprem ve yirmibeş yaşında da ölümcül bir hastalığın pençesinden kurtuldu. Şimdilerde ise Asperger Sendromu yaşadığı açıklamasını yaparak inziva bir yaşam sürmekte. Yirmiyedi yaşında edebiyatta kalemini konuşturmaya başlamış,
Yüreğinin Götürdüğü Yere Git adlı eseriyle dünya edebiyatında hatırı sayılır bir üne ulaşmıştır.
#hersözcükbirtohumdur eserinde okurla sohbet eder gibi bir dil kullanmış. Yaşadığımız evrenin aslında yüreğimize dokunan sözcüklerle şekillendiğini, duyguların ruhumuzun aynası olan düşüncelerimize nasıl yansıdığını ve hislerimize yön verdiğini yumuşak bir üslupla anlatmış.
Kendi hayatından anekdotlara da yer verdiği bölümler yazarı sevdiğim için çok hoşuma gitti.
Çağımız insanının teknolojiyle ve telekomünikasyonla nasıl bir evrim yaşadığını da satır aralarında belirginleştirmesiyle okura ayna tutmuş.
#susannatamaro 'un insanı sorgularken, okuruda bu sorgulamanın içine çektiği eseri tavsiyemdir.
#alıntı
ikrah! Arkaik, az kullanılan, efendice konuşmalarda yer almayan, evet, ama, gene de gibi sözcükler
arasında yer almayan bir sözcük. Oysa ben bu sözcüğü çok seviyorum, hatta bayılıyorum. İkrah: Bir şey,
bir kimse, bir düşünceyi kötü, iğrenç veya aşağılık bularak ondan uzak durma duygusuna kapılmak.