Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Tanrısızlık
Kalbi gerçekten temiz insan tanrısız kalmanın uçurumu ve köylü körüne inanç bataklığı arasındaki zorlu yolda atacağı adamın muhasebesini yapmalıdır. -Plutarkhos
Çinli bir köylü baltasını kaybetmiş. Komşusunun oğlundan şüphelenmiş çünkü çocuk, bir hırsız gibi konuşuyor, yürüyor ve davranıyormuş. Ertesi gün tarladaki aletlerin arasında baltasını bulmuş. Sonra çocuğu yine görmüş; bütün diğer çocuklar gibi konuşuyor, yürüyor ve davranıyormuş.
Reklam
Günaydın Yaşamak!
"Köylü başka bir yere gitmeyi düşünmeden, bulunduğu yeri daha yaşanır yapmaya çalışır."😉
Maksim Gorki
Maksim Gorki
O kadar saçma bir döngüye girdi ki her şey nereye baksam senden bir şeyler karşıma çıkıyor. Geçti artik, bitti diyorum, unuttum onu ama hayat seni bana hatirlatmak icin her seyi yapiyor gibi. Herhangi birinin storisinde senin bana attığın şarkıya denk geliyorum, senin yeni aldım diye anlattığın takımın aynısını başkasında görüyorum, yanımdan geçen biri senin isminle başkanısını çağırıyor, yemekhanede yemek yerken güzel köylü dizisi oynuyor yine bana seni hatırlatıyor. Düşünüyorum artık izi geçmeye başlamışken çoğu şeyin, neden yeniden bunları fark ediyorum? Neden geride kalmıyor? Neden o şarkıyı duyunca canım acıyor ki. Olması gereken bu muydu? Bunları hak ettim mi? Nedenler, nasıllar kafamda o kadar uçuşuyor ki? Ne yapacağımı hiç bilmiyorum... Şu an yaptığım ise 'Daha Gidecek Yolumuz Var' şarkısını açıp uzun uzun dinlemek.
kol düğmeleri
türk müzik tarihinin en elitist parçası bu olabilir. kavuşma ve ayrılmayı kol düğmeleri üzerinden anlatmak yedi göbek kentlilik beyanı değildir de nedir? cinsel açlığını eşeğiyle halvet olarak gidermeye alışmış köylü erkeğin, hayatında bir tekini bile yakından görmediği kol düğmesi denen naneyle duygu geçişi yaşaması abesle iştigal olacağından bu şarkı net belli kentsoylu bir zümreye aittir.
Reklam
Ülkemizde, eski çağlardan beri bir çok medeniyet yetişmiştir; ülkemiz, birbirine benzemeyen bir çok medeniyetin beşiği olmuştur. Bu beşikte bir çok medeniyet sallanmıştır, bir çok medeniyeti uyutmuşuzdur. En son kurulan medeniyet ekmek medeniyetidir. Bu medeniyetin sürekli oluşunu sağlamak için, ülkemizin bir çok yerinde, buğday yetişir. Fakat ülkemizde en çok yetişen, köylüdür. Köylü, bütün iklimlerde yetişir. Oğuz Atay
ZAMAN GÖSTERECEK OLACAKLARI
Şimdi anlatacağım bu öykü, ünlü Çin düşünürü Lao Tzu'nun zamanında geçer. Lao Tzu, bu öyküyü çok sever ve anlatırmış. Köyün birinde bir yaşlı adam varmış. Çok fakirmiş ama Kral bile onu kıskanırmış. Öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki, Kral bu at için ihtiyara nerdeyse hazinesinin tamamını teklif etmiş ama adam satmaya yanaşmamış.
Yinede çok hastayımmmm :))) herşeye rağmen
📚🎶☕️🌿 Ben de bilirdim hasta kimlik bilgilerim kontrol edilir edilmez, işlemin ne olduğu, nasıl gerçekleşeceği ve olası yan etkileri hakkında bilgi aldıktan sonra arkamı dönüp ufo görmüş masum köylü gibi davranmayı.... Peki ben ne yaptım...??? Sağlık personeline; "ellerini yıkayarak sterilize eder misin" diye sorduktan sonra.... uygun bir pozisyona geçip bütün vakarımı takınarak serum takılacak bölgenin hazırlığını büyük bir titizlikle bekledim... Seçilen venöz yolun çevresi antiseptik solüsyon veya alkolle bir güzel temizlendi.... havada miss gibi alkol kokusu ;) ama kör eden cinsten haberiniz ola:))) İğne ve kanül, venöz yol içine yerleştirecek olan arkadaşla minik bir orta seviye münakaşa yaşamış olsak bile; Serum setini, daha özenli bir şekilde kanüle bağladığı için çoktaaaa seeapmadımmmmm. Şimdi serum damarımdan bütün vücuduma akıyor..... Serumun doğru bir hızda ve düzgün bir şekilde akıp akmadığını kontrol ettikten sonra bu postu atayım dedim ;))) maksadım ilgi filan değil:))) Neyse İğne ve kanül çıkarıldı sonra, bölge temizlendi ve bandaj uygulandı.... "Yine ölmedin" diyenler darısı birlikte ölümlere be...!!!! :))) Şifayı kaptığım 10 aylık o bebe ne oldu acaba ????
Anna, Tarık Tufan
"Biz her şeye, esirgeyen ve bağışlayan, çokça esirgeyen ve çokça bağışlayan, hep esirgeyen ve hep bağışlayan rabbin adıyla başlayan adamlarız anna. büyücülerin, haramilerin, borsacıların, reklamcıların, korsanların, işgalcilerin, bankacıların elinden kurtulmamız da bundan. sanayi devriminde bile, karanlık, rutubetli, çok bağırışlı, çok
Reklam
alıç ağacı bak bize bir şeyler söylüyor soylu bir tekbaşınalıktan değil köylü bir yalnızlıktan Raşit Ulaş
erik jan zürcherin modernleşen Türkiye'nin tarihini okurken dün çok manalı bir paragraf okudum :kemalistler tüm isyanları, eleştirileri dış güçlerin, İslamcılar tüm eleştirileri, tüm protestaları düş güçlerin oyunu olarak görüyor! 6-7 Eylül olayları ile gezi olayları aklıma direkt geldi! bazen insan kendini üçüncü selim döneminde mültezimlere bağlı köylü gibi hissediyor, bir ayan olmak varken!!!
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.