“Bırak olmasın mezar taşımız,
bir okul bahçesine gömsünler bizi çocuklar koşsun üzerimizde,”
"Bir gün neden? diye soruverir kendi kendine. Benim üstünlüğüm ne? neden Hıristiyan çocuklar dinlerini kendileri seçmedikleri için, cehennem ateşinde yansınlar?
Bir halkı diğerinden üstün kılan, bir şehirden imkanlar bakımından diğerini ayıran ne?
«Biraz Gelir misiniz?» adlı oyunumda,
Misa adlı bir küçük çocuk, babası Mateh Usta'nın yaptığı
bir müzik aygıtını sokaklarda satar. Misa bigün satış hesabını
babasına tam getirmeyince Mateh Usta kızar.
Karısı, Mateh Usta'ya,
— Üsteleme canım, belki çocuk kozhelvası almıştır... der.
Bu oyunu, Almancaya çeviren de, İngilizceye, Yunancaya
"Mahalle Mektebinin kapısı önünde satıcılar, yemişçiler vardı.
Çocuklar onlardan yemiş alırlardı.
Bana evden hiç harçlık verilmediği için, ben o satıcılardan bir şey alamazdım.
Yokluk, insanı açgözlü de yapar, tokgözlü de, insanına göre…
Beni tokgözlü yapmıştı. Ağızlarını şapırdata şapırdata,
macundan renklenmiş dillerini çıkarıp