Okurken adı gibi sizin Huzursuz olmanıza sebep olan bir kitap #huzursuzluk .
Her şey bir gazetede üstün odasına bir haberin ulaşması ile başladı. Amerika'da bir Türk öldürülmüştü. Cenazesi memleketi Mardin'e gidecekti. İbrahim ismi duyduğu anda tanıdı , çocukluk arkadaşıydı bu. O da bütün işini bir kenara bırakıp yıllardır görmediği, gitmediği memleketine gitti. Çocukluk arkadaşına n'olduğunu öğrenmek için ...
Bu yolculuk sadece bir olayı öğrenmek olmayacaktı. Aşkı , acıyı , din bahane edilerek yapılanları , farkı olmayı , farkı olmanın bazı coğrafyalarda ne kadar kötü karşılandığı , din için yapıldığı söylenenlerin aslında dinle yakından uzaktan bir ilgisinin olmadığını gösterecekti. İnsanın insana yaptığı zulmün başka bir canlıda görülmesinin imkanının olmadığı bir kez daha çarpacaktı yüzümüze .
Sahi neydi insan , insanlık . Doğruyu , güzeli iyiyi yapmak ; masumları korumak değil miydi ?? Yoksa aynı inanışa sahip olmadığı için onları aşağılamak , zarar vermek , köle olarak kullanmak ve türlü işkencelere maruz bırakmak mıydı??
Okurken sizi rahatsız edecek bir yolculuğa çıkarıyor kitap. Ortadoğu'ya gidiyor ve orada yaşananların birebir tanıkları ile rahatsız edici bir sohbet ediyoruz. İnsanlar acı çekiyor, kimseye güvenip dertlerini anlatamıyorlar. Baskı ve zulüm her yerde... Peki sadece orada mı ??? Canını kurtarmak için kaçıp batıya giden Hüseyin ... Onun sonu farklı mı oldu ???
Okurken tüm acıları içimde hissettiğim , yaşananların bir bir gözümde canlanan bir kitaptı Huzursuzluk .