Bilinmeyen Adanın Öyküsü 1997 yılında yayımlanan, 1998 yılında ise Nobel Edebiyat Ödülü alan, kırk dakika gibi kısa bir süre içerisinde bitirebileceğiniz çok keyifli bir jośe saramago kitabıdır.Kitap halktaki birçok insan gibi bir adamın da kralın saraydaki dilek kapısından dilek dilemek için gelmesiyle başlıyor. Kapıyı hiyerarşik olarak en alt sırada olan temizlikçi kadın açıyor fakat adam kralın gelmesini istiyor. Kral bu istek üzerine adamı üç gün bekletiyor. Bu üç gün içerisinde kadın adamın vazgeçmemesine ve kararlılığına hayran kalıyor. Kral geliyor, adam kraldan bilinmeyen adaları bulmak için bir tekne istiyor. Kral adamı başından savmak ve halktan tepki toplamamak için adama tekneyi veriyor. Adam tekneye doğru giderken kapıyı açan kadın karar kapısına giderek kendi eylemini gerçekleştiriyor. Kaderini değiştirerek adamın yanına gidiyor. Adam tayfa aramaya başlıyor ama herkes ona bilinmeyen bir adanın kalmadığını söylüyor.
Bu öykü aslında kendini arayan bir adamın ve onu bu yolculukta yalnız bırakmayan bir kadının öyküsüdür.
Kendimize dışarıdan bakmadıkça, ondan uzaklaşmadıkça kendimizi asla tanıyamayacağımızı söylüyor yazar. Bazen gerçekten kim olduğumuzu öğrenmek için, kendimizi oluşturduğunu düşündüğümüz “ben”i terk etmemiz gerek.