Dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz. Tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır. tramvaylardaki tutamaklar gibi. Uzanır tutunurlar. Kimi zenginliğine tutunur; kimi müdürlüğüne; kimi işine, sanatına. Çocuklarına tutunanlar vardır. Herkes kendi tutamağının en iyi, en yüksek olduğuna inanır. Gülünçlüğünü fark etmez.
Ne yaşadıysanız yüzünüze yansır. İnsanın yüzü bir kitap gibi okunabilir. İfadeniz bomboşsa da hiçbir şey yaşanmadığınız fark edilir. Bundan kaçının, monotonluktan uzaklaşın. Yüzünüz ifadesiz kalmasın.
İslâm insanı,bir çağrıdır. Bir çağırış aşkıdır. Bu sebepledir ki, islâmın tarihi, bir çağrının tarihi olmaktadır. Gerileyen, duralayan, bayatlayan çağrıyı tazelemek, yenilemektir diriliş.
Devlette her şeyden önce temel idea, erdemdir. Değerleniş ona göredir. Kuvvet ve madde sahipliği değil, erdem ve ahlâk sahipliği, değerlendirmede ölçü, temel ölçü kabul edilir.