Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Haberler, olumsuz duyuru birikiminden başka bir şey değildir. Haberlerde işsizlik , sel, iklimsel fela- ketler, enerji krizi, iflas eden bankalar, terör saldırıları ve böyle bir saldırıların hedefi olma ihtimalimizi duyarız. Bahsettiğim bu olasılıklar, her akşam yatağa yatmadan evvel bize anlatılan dehşet dolu senaryolarin sadece küçük bir bölümüdür. Tüm dünyada gerçekleşen felaketlerden toplanılarak hazırlanan ve en korkunç resimlerle desteklenen haberleri anlattıktan sonra, sunucu gülümseyerek bize iyi geceler diler. Bu gece nasil iyi olabilir? Korku uyandırıp kuvvetlendirmek için en uygun iletişim aracı haberler ve gazetelerdir. Onlarin sayesinde sürekli savunma pozisyonunda bulunuruz ve bu, bedenimize çok ağır gelir. Kendimizi gitgide daha zayıf ve güçsüz hissederiz ve kisa bir süre sonra tüm ümidimizi yitiririz. Düşüncelerimiz endişe enerjisine esir düştüğü anda, korkularımızı doğrulayan olaylar yaşamımıza çekmeye başlarız.
Küçük çocuklar insan iletişiminin doğası gereği karşılık­lı olduğunun farkındadırlar ve ortak dikkatle bilgi edinme­ye doğuştan yatkındırlar. O nedenle benlik algısının gelişmesi için karşılıklı tecrübeye dayalı bir dönemden geçmeleri gerekir. 2003'te yapılan bir deneyde üç gruba ayrılan Amerikalı bebek­lere Mandarin dili öğretildi (video, ses kaydı ve kanlı canlı bir öğretmenle). Sadece gerçek bir öğretmeni olan çocuklar bir şey­ler öğrenebildi. Ortak dikkat insanda bilinçli öğrenmenin baş­langıç noktasıdır. O yüzden bebekler konuşmayı videodan, ses kaydından ya da ana babaların konuşmalarına kulak misafiri olarak öğrenemez. Bunu yapabilecek şekilde evrim geçirmedik. Farklı kişiler olduğumuzu doğrulamak için karşılıklılığa gerek­sinim duyarız. Konuşurken yaptığımız şey, sesli bir robot ya da alarmı çalan bir saat gibi duyuru yapmaktan ibaret değildir. Konuşurken bir başkasının zihnini hedef alır; karşı taraftan, sadece sizi duyduğunu gösteren basit bir tepki bile olsa yanıt bekleriz. Çıkardığımız duygu sesleri -gülme ve ağlama- da güç­lü bir iletişim sağlar. Hatta gülme, hele hele tanıdığımız biri gü­lüyorsa son derece bulaşıcıdır.
Sayfa 112 - domingo yayınları.
Reklam
2024 hedefini oluşturmadan önce uygulamada aktif olmadığım yıllar içinde okuduğum kitapları ekleyeceğim. Bu şekilde neyi okuyup neyi okumadığım ve genel ilerlemem hakkında daha kapsamlı bir bilgim olacak. Peşpeşe gelen (kitabı okudu) iletilerine şaşırmamanız için küçük bir duyuru. İyi geceler ✿
Eğer Allah'ın indinde olanın daha hayırlı olduğunu idrak edebilirsek, ilişkilerimiz de kolaylaşacak. Bir dahaki sefere bir arkadaşımızla yahut aileden biriyle aramızda bir gerginlik oluştuğunda ve münakaşa ederken gururumuz ayağımıza dolanıp durduğunda; Allah'ın katında olanın daha hayırlı olduğunu ve bu alemin biz hiç anlayamadan geçip
"Nihayet ayın 21. günü sabahın erken saatlerinde Kılıç Ali ile beraber, yatağının başucunda oturuyorduk. O, yine -fakat bu sefer daha seyrek- aynı sözleri tekrar ediyordu. Kılıç Ali ile aramızda küçük ve sedef kakmalı bir sigara masası vardı; bir aralık ben buna dayandım, masa gıcırdadı; hayret!.. Atatürk birdenbire susmuştu. Demek ki kendisinde artık etrafındaki gürültüleri fark edecek kadar bir uyanıklık belirmişti. Derhal nöbetteki doktorlara haber gönderdik; nefes nefese geldiler, hadiseyi kendilerine anlattık; Prof. Dr. Neşet Ömer İrdelp bana: 'Senin sesine çok alışıktır. Hitap et bakalım' dedi. Başucuna biraz daha yaklaşıp seslendim: 'Atatürk!..' Tekrar etmekte olduğu sözleri kesti ve yanıt verdi: 'Efendim!..' Devam ettim: 'Nasılsınız efendim?' Hiç gecikmeden 'İyiyim' dedi. Artık belli olmuştu ki yavaş yavaş açılıyor, komadan sıyrılıyordu. Sevinç gözyaşları arasında odayı terk ettik. Doktorlar hastanın tam bir sükûnet içinde bırakılmasını lüzumlu görüyorlardı. Buna rağmen o gün kendisi ile daha bazı kısa konuşmalar yapılmıştı. Akşama doğru sakin ve derin bir uykuya dalmıştı. Bu rahat uyku sabaha kadar devam etti. Görülen iyileşme eğilimi nedeniyle, günde bir kez duyuru yapmaya karar verildi." Hasan Rıza Soyak
Sayfa 541Kitabı okudu
108 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Çok etkiledi bu kitap beni. Pek çok yönüyle. İnsanların küçüklüğü, zayıflığı, acizliği... Küçün insanların kendilerinden büyük kudretler karşısında savrulup gidişleri. Romanımda da değinmiştim buna benzer bir duruma. Romanımda verdiğim örnek bir insanın alıp incelediği salyangozun çaresizliği idi. Kendinden büyük bir kudret karşısında duyulan
Badenheim 1939
Badenheim 1939Aharon Appelfeld · Yapı Kredi Yayınları · 200756 okunma
Reklam
Duyuru!
"Hanimlar beyler,eskidendi o kıyafetine göre insan seçme dönemi.Şimdi kıyafet bariyerleri kalktı ortadan.Misal,üzerinizdeki pahalı olduğu düşünülen kyafetlerinizin aynısını sizinle ayni mertebede olmayanlar da giyebiliyor.Moda,artık bir ayrımın kalkanı olmaktan çıktı.Bilginize.."
Sayfa 14
109 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.