Aslan Asker Şvayk
Kupa Meyhanesi’nde tek bir müşteri vardı: Devlet güvenlik örgütünde görevli sivil polis Bretschneider. Meyhaneci Palivets bardakları yıkıyor, Bretschneider de onu kapana kıstırmaya çalışıyordu, ama boşuna. Palivets, ağzı bozuğun tekiydi. “Göt”ten, “bok”tan, “sıçmak”tan başka laf bilmezdi. Ama aslında mürekkep yalamış adamdı; önüne
Sayfa 19 - 1.Aslan Asker Şvayk Dünya Savaşı’na burnunu sokuyor - Birinci Bölüm CEPHE GERİSİNDEKitabı okudu
Zillet
O gece müezzine imparatoru rahatsız etmemek için ezan okumamasını söyledim. Ama ertesi gün kendisini görmeye gittiğimde imparator bana sordu: "Hey kadı, niye müezzinler her zamanki gibi ezan okumadı?" Cevap verdim: "Zat-ı şahanelerine bir saygı olarak ben ezan okumalarını engelledim." "Böyle davranmamalıydın." dedi imparator; "çünkü geceyi Kudüs'te geçirdiysem, bunun en büyük nedeni gecenin içinde müezzinin sesini duymaktı."
Reklam
Bizim kuşak Varlık'la büyüdü. Her ayın 1'inde, 15'inde dergimizi elimize alınca yüreğimiz kıpır kıpır olurdu. Sayfalardan bize, bizden sayfalara edebiyat sevgisi akardı. Üçüncü hamur kağıt. Siyah-beyaz baskı. Çerçeveler içine sıkışmış şiirler. Arada desenler. Kapak içinde Yaşar Nabi'den "okura mektup". Neredeyse iki sayıda bir "kitap fiyatları çok yüksek" yakınmalarını yanıtlardı Yaşar Nabi: "Sinema bile 125 kuruş. Kitap, sinemadan ucuz. 1 lira. Üstelik kitabı saklayabilir, okumaları için arkadaşlarınıza da verebilirsiniz."
Bu risalede, Allah’ın güzel isimleri arasında 'İsm-iAzam’ olarak çalışılan altı esmâ-i hüsnâdan Kuddüs, Adl, Hakem ve Ferd isimleri sözkonusu olduğunda ‘bir ism-i Azam veya İsm-i Azam’ın altı nurundan bir nuru olan...’ ifadesini kullanıyor Bediüzzaman. Sıra Hayy ve Kayyum isimlerine geldiğinde ise, bu ifadeye bir ilavede bulunuyor: 'İsm-i Azam veyahut İsm-i Azam’ın iki ziyasından bir ziyası veya altı nurundan bir nuru olan.; Altı ism-i âzamdan son ikisine, Hayy ve Kayyum’a gelindiğinde karşımıza çıkan bu ‘iki ziyasından bir ziyası’ ilavesi, müzakeremiz esnasında ziyadesiyle düşündürmüştü bizi.
Bu iki durumun ilkine örnek, Einstein olsa gerektir. Yüzyılın belki en önemli, en ziyade çığır açan bilim adamı olan Einstein, IQ’ya vurduğunuzda kesinlikle 'süper zeka’ değildir; ve bir dergi mülâkatından tanıdığım bir “süper zeka’ ise, Einstein gibi kâinatın derinliklerinde yol almak yerine, vaktini zeka bulmacalarl hazırlamakla geçirmektedir. Bildiğim bir başka “süper zeka’nın yapıp ettiği ise, söylenen sözleri tersinden tekrar edebilmektir. “Süper zeka’sını söylenen telefon numaralarını akılda tutarak 'telefon rehberi’ seviyesine indirenler de vardır. IQ’su vasat veya vasatın az üstünde birileri dikkat ve sabır ile çok ciddi yönlerde ilerlerken, 'süper zeka’lığına esir olup ucuz zeka gösterileri ile Ömür tüketen zavallılar vardır. Halbuki, söylediğiniz sözü, cümleniz biter bitmez tersinden tekrarlayan bir zeka kaç kuruş eder? İstanbul telefon rehberini bir okuyuşta ezberlemekle iştigal eden bir siiper zeka gerçekten akıllı biri midir?
"İmparator, Frenklerin kralı Kudüs'e geldiğinde ben de el-Kâmil'in isteği üzerine kendisinin yanında kaldım. Onunla birlikte Haremüşşerif'e girdim, orada mescitleri dolaştı. Daha sonra Mescidü'l-aksâ'ya gittik, oranın ve Kubbetü's-sahra'nın mimarisine hayran kaldı. Minberin güzelliği karşısında büyülendi, basamakların en tepesine kadar tırmandı. Aşağı inince beni elimden tutup yeniden Mescidü'l-aksâ'ya doğru sürükledi. Orada elinde İncil'le camiye girmek isteyen bir rahipler karşılaştı. Öfkeden çılgına dönen imparator onu paylamaya başladı: "Sen ne arıyorsun burada? Tanrı adına yemin ederim, eğer içinizden biri buraya bir daha izinsiz adım atmaya kalkarsa, gözlerini oyarım!" Rahip tirtir titreyerek uzaklaştı. O gece müezzine imparatoru rahatsız etmemek için ezan okunmamasını söyledim. Ama ertesi gün kendisini görmeye gittiğimde imparator bana sordu: "Hey kadı, niye müezzinler her zamanki gibi ezan okumadı?" Cevap verdim: "Zat-ı şahanelerine bir saygı olarak ben ezan okumalarını engelledim." "Böyle davranmamalıydın" dedi imparator; "çünkü geceyi Kudüs'te geçirdiysem, bunun en büyük nedeni gecenin içinde müezzinin sesini duymaktı."
Sayfa 212 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
29 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.