Video: youtu.be/tjdvCrKq490
Tarih ve Ütopya.
E. M. Cioran'dan okuduğum 3. kitap.
Tarih ve Ütopya, 118 sayfalık güzel bir deneme kitabı.
Kitapta; birey, intikam, tarih, toplum, toplum kuralları, ütopya ve yaşam gibi temalarda çok güzel denemeler yer alıyor. Cioran diğer kitaplarında olduğu gibi toplumla olan problemlerini okuru
Günümüzde problem olarak neyi görüyorsak aslında temelinde müslüman geçmişimizi tam terk edemeden provan bir modernist olarak yaşamaya çabalamamız hatta buna mecburuz ve başka yaşam tazı mümkün değilmiş gibi vehmetmemiz yüzünden. Aynı şekilde “Bu çağda müslümanca yaşamaya çalışsak bile islam ….konularda nasıl çözüm üretebilecek artık cevap veremez
Bir zamanlar yaşardım.Eski köydemi,ince hayellerdemi orasını hiç hatırlamıyorum.Bak bu tam olarak Veronikaya geldiğinde ölmüşdü.O unutmadan her şeyi silmişdi.Bir anda kendini hiç yaşamadan nasıl bu kadar şey yaşamışdı? Anlamak,anlatmak,kavramak belkide bunların hiç birini bilmiyordu.Veronika bütün duyğuları tatmadan bu dünyadan gidemezdi.Tanrı bile ona bir çok hediyeller vericekdi.Gizli bir zaman geldiğinde,her kes deliricek.Kimisi ahşap evinde buz tutmuş ellerini ısıtmaya çalışırken,beyinleri durucak.Kimisi ölmekle burun-burunayken aşık olarak deliriceksin.Mecnunda bir deli diğilmiydi aşk yolunda kül olmuş Leylaya.Veronika bir erkek için sadece gülümsemeyi öğrendi.Onun kalbinde bir detay olmak nasıl hiss etdirirken,deli olmayı öğrendi.Artık ölü bedeni,aşkla kavrulmuş Ruhunu yaşatıyordu.Veronika o pianoda harikalar çıkarırken aşıkdı.Sen de belki Gülersen onun kadar aşkdan müztarib olurdun be kalbim.Veronika ölmek isterken bile ölüydü,aşk onu yaşatcak kadar diriyken nasılda hiç kapısına uğramamışdı.Soru bu diğil belki de,en büyük soru Veronika kimseyi sevmemişken,nasıl da bir delinin kalbinde ilac olmuşdu ölü Ruhuna?…
Her gün kendini yenilemeye aday olmayan müslüman,kendisini ve mevcut dış şartları her gün bir kez daha irdelemeye göze alamayan müslüman,günümüzün şaşırtıcı hayat ortamında bilmeden ve istemeden İslam dışı hayatın gereklerine uymaya razı oluyor demektir
CASANOVA: maceracı şarlatan, burjuva hayatına alışmamış, mozart ve beethoven gibi sanat solumuş bir burjuva ailesinden gelmektedir. Kandırmak, aldatmak onun için en eğlenceli şeydir. Rus imparatoriçesine kendisini takvimde yenilik yapan biri, eğitimli bir astronom olarak tanıtır. Venedik Cumhuriyeti'nde kendini kimyacı gibi gösterip ipek
"Müslümanı farklı kılan,fakat genel olarak ilk bakıșta ayırt edilemeyen özelliği, onun, kendi beninden bașlayarak evreni, yaradılıșı, varlığı kavrayıș tarzıdır."
Başlamadan önce bu konuda hem felsefik hem de ideolojik olarak çok fazla bilgi sahibi olmadığımı ve bazı yanlışlar olabileceğini belirtmek istiyorum. Kitap hakkında ileride dönüp bakabilmek için bir şeyler yazmak istedim ve yazar hakkında onlarca şey okudum ki kafam allak bullak... Elimden geldiğince mantık çerçevesinde bunları birleştirip yazmaya
Müslümanı farklı kılan, fakat genel olarak ilk bakışta ayırd edilemeyen özelliği, onun, kendinden
(insandan) başlayarak evreni, yaradılışı, varlığı kavrayış tarzıdır. İnsandan başlayan bu farklı
kavrayış tarzı, Müslüman dediğimiz kendine mahsus farklı bir insan tipini de oluşturmaktadır.
Mevcut hayat tarzını reddedemeyen Müslüman, farkında olmadan kendisini reddediyor ve kendi
değerlerine yabancılaşıyor. Mevcut hayat tarzı içinde, insan, kendini eşyaya hükümran sanmaktadır.
Fakat aslında eşyanın kendisine hükümran olduğunu bilmemektedir. Her fert, kendi ekonomik
bağımsızlığını istemektedir, fakat bu yolla ekonomiye bağlandığını hissetmemektedir. Eşya hevesi
gitgide artmaktadır, fakat bu hevesine bir sınır çekmeye gücü yetmemektedir, daha doğrusu bu hevesi
için bir sınır olabileciğini tahayyül edememektedir. Çok sayıda küçük küçük ilahları var da, bu
ilahlara tapındığının farkında değildir. Çünkü "kul"luğunun farkında değildir, unutmuştur.
Gene unutmuştur ki, Allah'tan başka ilâh tanıyana Allah her şeyi ilâh kılar. Allah'tan başkasına
kulluk edeni de Allah her şeye kul eder.