1909 yılından vefat ettiği 1974 yılına kadar geçen 65 senelik yazar kimliğiyle Türk edebiyatına romanlarıyla, mensur şiirleriyle, tiyatro eserleriyle çok büyük hizmetler vermiş bir değerimizdir Yakup Kadri Karaosmanoğlu.
Eğer Yakup Kadri'nin eserlerini inceleyecek olursak en kült eser ifadesini 1932 yılında yayınlanan Yaban romanı için kullanmamız abes olmaz. Bunun en önemli sebebi İstiklal Harbi yıllarında Yakup Kadri'nin Türk toplumunu harikulade bir şekilde incelemiş olmasıdır. Türk toplumunu okuyucuya aktarırken sadece iyi yönlerini değil kötü yönlerini de beraber almıştır. Bu kötü yönleri eserlerinde kullanmasının sebebi halkı kötülemek değil aksine halkı bu çukura sürükledikleri ve bu çukurdan kurtarmadıkları için kendisine ve Türk münevverlerine bir öz eleştiri yapmaktı.
Yakup Kadri, Yaban romanında üst üste yapılan savaşlardan ve gelen hezimet haberlerinden sonra halkın psikolojisini ele alıyor. Halk öyle bir aşağılık kompleksine kapılmış ki artık hemen yanı başında olan düşmanı bile umursamayıp yenilgiyi dünden kabullenmeye razı bir hale bürünüyor.
Yakın tarihimizin en önemli olaylarından biri olan İstiklal Harbini bir de Yakup Kadri'nin anlatımıyla okumanın bizlere çok güzel şeyler kazandıracağını düşünüyorum.