Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kumru

Bu düşünceyi seviyordu. Yılların insanı zenginleştirdiği, daha güçlü kıldığı düşünülürdü. Tamamen tersiydi. Yaş insanı duyarsızlaştırır, yıkıma uğratırdı. Tecrübe isteğinizi kangrenleştirir, hayallerinizi çürütürdü. Gençlik hiçbir şey bilmezdi, her şeye inanırdı, yaşlıları hor görürdü ve bu yüzden de müthişti.
Sayfa 199 - Niemans
Reklam
Kim olduğumu bulmak zorundayım...
Sayfa 320 - Küçük Geyik
Ben mi? Ben hayatımda ilk defa korkmuyordum...
Sayfa 244

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Dünyanın en zor savaşı insanın kendi içiyle yaptığı savaştı. Dünyanın en yenilmez düşmanı insanın kendisiydi. Ben kendimle savaşıyordum ve eğer bu savaştan galip gelirsem anlayacaktım ki galip gelemeyeceğim hiçbir savaş yoktu bu dünyada...
Sayfa 217
Gökyüzünde sönmüş binlerce yıldız var, parlamadıkları için kimse onların varlığından haberdar değil. Ben de onlardan biriydim işte. Varım ama kimse varlığımdan haber değil, çünkü parlamıyorum diğerleri gibi.
Sayfa 57
Reklam
"Karnı aç olan insanlara yemek verdiğimde bana kahraman diyorlar. İnsanların neden aç olduklarını sorguladığımda ise komünist..."
Sayfa 71
Yanan bir binada sadece kendi evindeki yangını söndürmek neyi değiştirir?
Sayfa 70
Senin kaçış yerin neresi peki? Sakın unutma, hayallerin yoksa sen de yoksun bu dünyada. Gözlerini kapatıp hayal kurmak istediğinde zihninin içinde beliren tek bir hayal bile yoksa yanlış yerindesin hayatın. Hadi, zorla kendini, bul hayalini... İçindeki kumru ne diyor sana? Nereye gitmek istiyor içindeki küçük çocuk? Ne yapmak istiyor? Başkaları için yaşamak yormadı mı seni? O nasıl mutlu olur, bu nasıl sevinir, onun istediği şey nedir? Bunlardan yorulmadın mı? Kendine bir kez olsun "Ben ne istiyorum?" diye sormadın mı? Bu gece senin gecen olsun. Bu gece sahnede sen ol. Bu gece hayallerinin gecesi olsun... Bu gecenin adı 'Hayal Gecesi olsun, bu gece kafanın içi yalnızca senin hayallerinle dolsun. Kendini olmak istediğin her yerde, olmak istediğin her şekilde hayal et. Bu gece, "Ben ne istiyorum?" diye sor kendine, "Ben nasıl mutlu olurum?" de. Kendini sahnenin arkasında tutmayı bırak artık. Hayat senin sahnen. Hayal ettiğin her şey o sahnede canlanacak, inan buna. Ben Kumru, ya da 889. Sana hayallerimin enkazı altından seslendiğim günden beri beni duyuyorsun, biliyorum. Artık kendini duyma vaktin gelmedi mi? Bence geldi...
Sayfa 430
Ben hiçbir zaman kabul görmeyen, hiçbir yere uymayandım. Yapbozun boş kısmına tam oturan ama yapbozdaki görsele asla yakışmayan o parçaydım ben.
Sayfa 424
Ölümden korkum yoktu ama burada ölmekten korkuyordum. Burası hayallerimdeki ölüm yeri değildi, burası hayal ettiğim mezarlık değildi. Çok yakın bir zamana kadar her ne kadar aksini düşünsem de tam şu an biliyordum ki kaybolmuş, bir daha bulunamamış ve silinip gitmiş biri olarak ölmek istemiyordum. Yerim insanların ayaklarının altı değildi. Ben unutulacak bir ruh değildim.
Sayfa 332
Reklam
Gözlerim sadece gözlerimdeydi. Mutlu muydum, üzgün müydüm, korkuyor muydum, cesur muydum, sadece gözlerime bakıyor ve duygularımı anlamaya çalışıyordum. Son zamanlarda kendime bu kadar uzaktım işte, içimi başka türlü göremiyordum. Bir şansım olsaydı kalbime ayna tutabilmeyi çok isterdim.
Sayfa 312 - Kumru
Bizi en iyi yansıtanlar ise hep kırık aynalardı.
Sayfa 308
... hikayelerimiz yüzlerimizden okunmuyor...
Sayfa 307 - Beste
Biz savaşmak için geldik bu dünyaya, başkalarının önüne sunulan her şeyi savaşarak kazanmak zorunda kaldık.
Sayfa 297
Hayat bizim onu gördüğümüz gibiydi.
Hayatlarımız belki yıkıktı, döküktü, kırıktı ama biz güzel görürsek güzeldi. O an anladım ki hayat sihrini yalnızca kaybolanlara gösterirdi. Biz kaybolanlardık, enkaz altında kalanlardık ve hayatın sihri ile tanışanlardık. Kirlenmek, üşümek, düşe kalka ilerlemek de güzeldi. Ben 889, buradayım. Enkaz altında. Üzerine yıkılan hayatının içinden gelen o vals müziğini duyuyor musun? İçimde yanıp sönen o ürkek ışığı görüyor musun? Yoksa beni hala duymuyor musun?
Sayfa 203
404 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.