Lahûtî özellikle Tacikistan’da çok tanınıyor. Tacik edebiyatının klasiklerindendir. Tacikler onunla çok böbürlenirler ve onlarca eserini basmışlardır. Sovyetler Birliği’nde çok tanınmış bir aydındır Lahûtî.
Sayfa 150Kitabı okudu
128 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
“Üzgünsün biliyorum. Üzül. Ama umutsuzluğa kapılma.” Ulf Norrstig, ömrünün yetmişinci yılını devirmiş orman mühendisidir. Uzun yıllar Orman Genel Müdürlüğü’nde çalışmış, kırsala olan tutkusunu hiç kaybetmemiş yaşlı bir kurttur. Orman arazileri almış, eşi Inga ile birlikte yaşam sürmektedir. Sıradan bir hayat yaşadığının vurgusunu yapan Ulf, çocukluğuna, aile bireylerine, ava-avcıya dair anılarını aktarıyor. Avcıbaşı olmasına karşın yaşına imada bulunanları düşünüyor. Ömür dediğimiz şey, yaş almakla hayattan el etek çekmemizi mi gerektiriyor? Yaşam bir nehir gibi akıp giderken, nasıl geçtiğini anlamadığı hayat yolculuğunda hastalanmasıyla da sorguları birbiri ardına devam ediyor. Yazar birinci tekil şahıs anlatıcıyla kaleme aldığı eserinde karakterin içsel yolculuğuna dair kesitler sunuyor okuyucuya. Hayatın sonuna doğru bir başlangıç... İsveç edebiyatının önemli kalemlerinden biri olan #kerstınekman ‘ın 2022 yılında “Norrland’s Edebiyat Ödülü” almış #kurtolmak kitabını, uzak diyarların yakın sancılarını barındıran kitabını tavsiye ederim.
Kurt Olmak
Kurt Olmak
Kurt Olmak
Kurt OlmakKerstin Ekman · Gutenberg Yayınları · 202410 okunma
Reklam
200 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Her ne kadar etik olmasa da başka birine ait kişisel duygu ve düşünce içeren satırları okumak hep merak konusudur. Edebiyat ve sanat camiasından olan kimliklerin günlüklerinin yayımlanması da bu yüzden hem cazibeli hem etik konusudur. Ancak “Berlin Günlüğü’nden” çok istisnai bir günce. Yazarının ölümünün üzerinden yirmi yıl geçtikten sonra
Berlin Günlüğü’nden
Berlin Günlüğü’ndenMax Frisch · Yapı Kredi Yayınları · 20224 okunma
520 syf.
·
Puan vermedi
Tarihi bir gerçeğin öyküsü olan bu romanla, 1892’nin Yalta’sından St. Petersburg’un saltanat günlerine, Karpatlar cephesinden ihtilâlin cehennemine ve nihayet işgâl altındaki İstanbul’a, 1920’lerin Pera’sına macera dolu bir yolculuk yapacaksınız. Romanın kahramanlarıyla birlikte polkaların, troykaların sihirli âlemini, ihtilâlin ve savaşın acımasızlığını, parçalanmış Osmanlı’nın son günlerini yaşayacaksınız. Kurt Seyt: Mirza Eminof’un servet ve unvanla doğan oğlu; yakışıklı, hırslı, cesur. Çar Nicholas’nın Muhafız Alayı’nda genç bir üsteğmen olması nedeniyle, Bolşeviklerin ölüm listesinde yer aldı. Kaçarken getirdiği bir taka dolusu silahı Mustafa Kemal’in Kuvayı Milliye’sine teslim ettiğinde, karşılık istemeyecek kadar gururluydu. Hayatına sıfırdan başlarken, serveti sadece gururu ve aşkıydı. Shura: Henüz on altısındayken, saf güzelliği ve beklentisiz aşkıyla Seyit’in dünyasına girdi. Onun da kaçması gerekince, sevdiği erkekle atıldığı bu macerada, bir daha hiç göremeyecekleri vatanlarının, ailelerinin, artık yaşamayacakları geçmişlerinin hasretini, çaresiz hüzünlerini, birbirlerinin aşklarında dindirmeye çalıştılar. Sevgili okur, Türk edebiyatının klâsikleri arasında yerini alan bu roman, büyük bir aşkın, savaşın, ihtilâlin, hasret ve hüznün hikâyesiyle, sizleri baştan sona kendine has bir tat, merak ve heyecana sürükleyecek
Kurt Seyt - Shura
Kurt Seyt - ShuraNermin Bezmen · Pmr Yayınları · 20142,272 okunma
Diğer ülkelerle karşılaştırıldığında Müslüman çoğunluğun baskı ve dışlamalarından azade olmanın yanı sıra, SSCB'nin farklı milli kimliklere sağlamış olduğu kültürel haklar ve herkese sağlanan eşit eğitim-öğretim imkânlarından yararlanan genç Yezidiler pek çok alanda üniversite eğitimi alıp, farklı alanlarda varlık gösterdiler. Celilê Celîl, Casimê Celil, Qanatê Kurdo, Heciyê Cindî, Ordixanê Celil, Ereb Şemo gibi Yezidiler, diğer ülkelerdeki Yezidiler herhangi bir alanda varlık gösteremezken önemli eserlere imza atarak 20. yüzyılda bilhassa Kürdolojinin ve Kürt edebiyatının öncüleri oldular.
222 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kuyucaklı Yusuf Sabahattin Ali’nin bende üç eserinin yeri ayrı olacak, bunlar Kürt mantolu madonna , içimizdeki şeytan ve kuyucaklı Yusuf hepsi de okunmaya değer eserler. Gelelim eserimize, Kuyucaklı Yusuf Türk edebiyatının belki de en romantik kahramanı diye yorumlanmış. Bende bu yoruma katıyorum. Yazarımız çok derine inmese de 1900 lü yılların taşralarını o dönemin bulunduğu sosyal ve ekonomik durumları sınıf farkını da romanına bir güzel yerleştirmiş. Yusuf kim mi ? bir anda yetim ve öksüz kalan kendini bir anda evlatlık olarak bulan yerinden yurdundan ayrılan 9 yaşında bir çoçuk. Hayat ona başından sonuna kadar farklı yollar sunacak hep başkalarının emri altında yaşayacak kendini ve ne istediğini bilmeden, kayıplar verecek. Susacak çok kendini anlatamayacak. Romanın sonuna geldiğiniz de suçlu kim diye sorunca kendinize, kişilerden ziyade dönemin ekonomik ve toplumsal gücünü elinde bulunduranlar diye biliriz. Daha açık dille parası olanın sözü geçer. Güçü yeter diyebiliriz. (Cahilleri ise elinde oynatmak daha kolaydır).Her durumda olan en masumuna olmaz mı zaten ben bu kitapta çok fazla kişiler ve konu üzerinde detaylı bilgi vermek istemedim. Rica bir olaydan çok olayın sebepleri daha önemli değil mi . Çok hüzünlü bir kitap değildi. bana göre hatta içimde bir çünkü kızlıkta oldu. Kendimi şöyle sakinleştirdim. Acıyı öyle yada böyle yaşar insan. Ne karar verirse versin. diğerinin pişmanlığı olacaktır. Bur da yapabileceğin tek şey kendi acını seçebiliyor olman. Keyifli okumalar dilerim tabi ki de okuyun
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021176bin okunma
Reklam
458 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.