Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.27
208 syf.
·
Puan vermedi
Lacivert serisinden tanıdığımız Mike ve Sinem'in hikayesi kaldığı yerden devam ediyor.
Mike, Sinem'in gerçek kimliğini öğrenince ona olan hayranlığı daha da artar ancak Sinem ona olan duyguların bir görevden ibaret olduğunu kesin bir şekilde ifade etmiştir. James ekip liderliğinden ayrılınca yeni lider olan Sinem otoritesini sağlam tutmak için Mike'dan olabildiğince uzak durmaya çalışsa da Mike onun peşini bırakmaz. Flörtöz tavırları ile Sinem'e yaklaşmaya çalışsa da Sinem ona karşı hem öfkeli hem de çok sert bir duvar örmüştür. Birlik'in yeni görevi bir virüs tarafından çıkarılmaya çalışan pandeminin asıl kaynağı, nedenini, kim tarafından sağlandığını bulmaktır ancak gittikleri yerde onları tuhaf şeyler beklemektedir...
KIZIL KEHRİBAR #kitapyorumu
"Michael Winsley! Kafanda her ne kuruyorsan bundan vazgeç. Seninle benim, bir daha görev için bile sevgili olma ihtimalimiz yok. Şimdi, görevinin başına geç."
Lacivert serisinden tanıdığımız Mike'ın kitabıyla nihayet kavuştum. Yıllardır bugünü bekliyordum o yüzden ayrı mesudum. Beklentim yüksekti ve
Lacivert serisi devam ediyor... Bu kitapta lacivert serisinden tanıdığımız Mike ve Sinem'i okuyoruz. James'in liderlikten ayrılmasıyla yeni ekip lideri Sinem oluyor. Dünyayı tehdit eden bir virüs ile karşı karşıya kalan ekip virüsün kim tarafından ne amaçla çıkarıldığını bulmak için harekete geçiyor.
Kitap serinin önceki kitapları gibi aksiyonlu olmasada ben okurken çok eğlendim. Mike'ın sersem aşık gibi ortalarda dolanması Sinem'i yeniden kazanmak için yaptıkları çok güzeldi.
Lacivert Klasikler serisinden bir kitap daha okudum. Eser, denizde geçen bir olayı konu alıyor. Dayısının yanında büyüyen Conrad, 16 yaşında denizciliğe başlamış. Bundan olsa gerek denizciliğe dair gereğinden fazla terim kullanmış.
Kitap oldukça akıcı ve sadece 48 sayfadan oluşuyor. 1 saat gibi bir sürede okunabilecek eserlerden olduğunu belirtmeliyim. Judea ismindeki yaşlı bir gemi, mürettebatıyla beraber Doğu’ya doğru zorlu bir yolculuğa çıkıyor. Yolculuk hiç beklenmeyen gelişmelerle devam ederken ana kahramanımız bir an gençliğinin farkına varıyor ancak bu bir an göz açıp kapayıncaya kadar geçip gidiyor.
Yazar, gençliğin göz açıp kapayıncaya kadar geçen kısa bir andan oluştuğunu anlatabilmek için bu kitabını yazmış olmalı. Conrad’ın betimlemelerindeki ustalığı her cümlesinde bariz bir şekilde görebileceğiniz bu kitabı okuyarak yazarın kalemini tanıma fırsatı yakalayabilirsiniz. Keyifli okumalar dilerim. :)
@canyayınları ‘nın Lacivert Klasikler serisinden #mihailbulkagov ‘un #gelecektenbeklentilerim kitabı üç kısa hikayeden oluşuyor.
:
‘Bir Doktorun Olağanüstü Serüvenleri’nde
Savaşın gerçek yüzünü,yaşadığı acıları günlüğüne yazan bir doktorun parça parça anılarına şahit olurken
‘Ben Öldürdüm’
hikayesinde de savaşta mecburen karşı cephede görev yapmak
Altın Böcek - Edgar Allan Poe
Lacivert Klasikler serisinden bir kitabı daha okudum.
Yazarın diğer kitaplarını okuyanların tahmin edebileceğini gibi bu kitabı da oldukça maceralı geçen bir hikayeyi konu alıyor. Altın görünümlü bir böceğin bulunmasıyla başlayan olay, soluk soluğa devam edecek harika bir define arayışına dönüşüyor. Kitabı çok beğendimi söylemeliyim, keyifli okumalar dilerim. :)
Can Yayınları’nın lacivert serisinden şimdilik son kitabımı #okudumbitti
Pahalı Dersler inanılmaz kısa bir öykü. 10 dakikanızı değerlendirmek için lezzetli bir alternatif. Fransızca öğrenmek için hoca arayan şişman ve kendince çirkin olduğunu düşünen bir adamın kapısını bir gün güzeller güzeli bir genç kız çalıyor. Kızımız öğretmen ancak çok genç olması sebebiyle meslekî becerilerinde henüz tam anlamıyla bir olgunlaşma yok. Bu yüzden yetişkin birine özel ders vermekle bir çocuğa özel ders vermek arasındaki farkı ayırt
edemiyor. Bu yüzden hiçbir şey öğrenemeyen adam yalnızca kızın güzelliğini evinde izleyebilme hazzını sürdürebilmek için bu derslere devam ediyor.
Nihayetinde bir gün hem kızdan karşılık alabilmek umudu hem de başka bir öğretmen tutarak dil öğrenebilme isteğiyle kızla konuşmaya karar veriyor.
Aldığı yanıt ve sürecin devamı kitapta
Merhabalarrr
Can Yayınları’nın Lacivert Klasikler serisinden Guy de Maupassant’a ait “işte Geldim” isimli öykü kitabı ile burdayım.
Uyku öncesi tadımlık öyküleri sevenler için harika bir tecih olan bu kitapta beş kısa öykü yer almakta. Hızlandırılmış ya da özetlenmiş roman tadındaki bu öyküleri okurken kendimi hızlı trende gibi hissettim. Daha uzun uzun okumak istedim satırları. Öykülerde anlatılan duygu dolu satırlara doyamadım, yazar anlatmaya devam etsin istedim bir çoğunda....
Yazara ait yaptığım araştırmada 300 öykü, 6 roman ve şiirlerinin olduğunu öğrendim. Edebiyat hayatı ikiye bölünen yazar, ilk dönemde sosyete hayatı, kadınlarla olan ilişkilerinde yaşadığı zorluklar , Tanrıtanımazlık gibi konularda öyküler yazarken, ikinci dönemde ise ölümüne kadar süren psikolojik hastalığı nedeniyle öykülerine intihar, iç sıkıntısı ve korkular hakim olmuş.
Lacivert serisinden devam
Puanım 4/5 (%79/100)
Sembollerle dolu güzel bir kitaptı. Hikayeyi anlatan kişi kitabın ana karakteri olan William Legrand'ın bir arkadaşı. Kitap isminden de anlaşıldığı gibi altın bir böceğin bulunması ve bir gizem üzerinden gidiyor. Kurgu olarak ilgi çekiciydi ve sonunu da beğendim. Fakat beni asıl etkileyen şey semboller oldu. Kölenin isminin Jüpiter (Yunan mitolojisinde Zeus) olması bana ironik geldi. Bulunan böceğin altın renginde olması ve özellikle bokböceği olması önemliydi. Mısır mitolojisinde bokböceği kafasına sahip olan tanrı Khepri güneşin doğuşunu, şansı ve hayatı temsil ediyor. Böceğin altın rengi (yani güneş renginde), türünün bokböceği olması ve son olarak da Legrand'a şans getirmesi veya başka bir deyişle yeni bir hayat getirmesi de hoş bir detaydı. Ayrıca bir yerde de Legrand'ın böceğe "scaraboeus caput hominis" yani insan kafalı bokböceği adını vermesi de ironikti (Khepri'nin bunun tam tersi olması; bokböceği kafalı insan). Bu bağlantıları yapabildiğim için kitabı daha da çok sevdim ama her ne kadar sonunda Legrand açıklasa da kodu nasıl çözdüğü biraz yetersiz geldi. Genel olarak kolay okunabilen ve oldukça ilginç bir kitap, tavsiye ediyorum.
#kitapyorumum
#SonYıldızSöneneKadar
#TYMazer
Muhteşem bir aşk hikayesiyle geldim. Gerçek aşkı mükemmelliğiyle ve aşkın verdiği duyguları anlatan çok güzel bir kurgu. Gerçek aşkın adeta kendinden vazgeçmenin ve acı verse de sevdiğini düşünmenin olması gerektiğini anlatan bir aşk hikayesi... Manno ve Lavin aşkını derinden hissettim. Onlarla sevindim, onlarla üzüldüm, onlarla acı çektim, onlarla sevildiğimi hissettim. Konunun çabuk başlamasıyla kitabın devamında neler olacak acaba hissi sardı başta, sonradan okumaya devam ettikçe büyük acıların olduğunu gördüm. Her kuvvetli aşkın yaşadığı gibi sınavlarla karşılaştılar. Severek okuduğum bir kitaptı. Yazarı Lacivert serisinden tanıyordum. Kalemi muhteşemdi ancak aşkı da böyle yazacağını düşünmemiştim.Bu arada İtalya da başlayan aşkla beraber ben de Roma'yı görmek hatta İtalyanca öğrenme isteği uyandırdı.
Lavin ve Manno'nun birbirlerine verdikleri söz gibi ben de Son Yıldız Sönene Kadar okuyacağım.
Okuyacak olanlara keyifle okumalar şimdiden.
