Hilal Beyza
@ladyoforien
Hukuk
2 Temmuz 1999
6 okur puanı
Ocak 2024 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
%53 (61/114)
Okur Takip Önerileri
104 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
“Cahiller! Boş dediğiniz bu hayatın zulümle, haksızlıkla, adaletsizlikle, hıyanetle, ahmaklıkla dolu olduğunu görmüyor musunuz?” tenkit ve şikayetiyle haykırırdı. Arkasından kalan zavallı öksüze bir şey bırakmadı sanmayınız. Hep ölenler çocuklarına mal terk etmezler. İnsan evladının çoğu ana babadan bedbahtlığı, fakirliği, sefaleti, cinnetleri, illetleri miras alır. Bu felaketler kuşaktan kuşağa böyle sürüp gitmiyor mu?
Sayfa 103 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Evet, erkek sırları kadınlarınkine benzemez. Onun evlilik hukuku, ailece olan imtiyazları büyüktür, bambaşkadır. İsterse şer’an dört karı alır. Beşincisine, altıncısına da yasak yoktur. Arzu buyurursa karısını döver, keserle baltayla ona ait kilitli eşyayı kırar.. Ne isterse yapar, yapabilir… Bütün hüküm, kuvvet onundur. Kadının kocasına karşı bir sırrı olamaz; fakat kocanın kadına karşı olur. Biri bütün manasıyla hakim, öteki esirdir. Ben bu ortaçağ adetlerinden nefret ediyorum. Bu fikirlerden sıyrılmış, dimağını, zihnini temizlemiş, evliliğin, insanlığın manasını anlamış bir koca istiyorum.
Sayfa 85 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Koca ayı iki art ayağı üzerine kalkarak insanı temsil eder. İnsanın hayvanlaşmasında büyük bir hüner yoktur, ama ayının insanlaşması alkışlara layık büyük marifetlerdendir.
Sayfa 76 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Böyle maceralarda aile içine yabancı döl katan kadınların günahlarını lanetlerken zürriyetlerini aile haricine bırakan babaların suçlarını niçin düşünmemeli? Netice ikisi de birbirinin aynı değil mi? Mezar başında telkin veren imam ölüyü anasının adıyla çağırıyor. Şeriat baba adını kullanmamaktaki şüphe ve tedbirinde ne kadar haklı.. Yavrular dölleme fiilini idrakle doğarak asıl babalarını gösterebilmiş olsalardı, fahri babalar bu namı hak edişlerini kaybedince dünya karışırdı.
Sayfa 52 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Her günah için bir kefaret koymuşlar. Bu kefareti ciddi bir pişmanlık takip ederse suçlu doğru yola dönebilir. Cemiyet dürüst bir fert kazanmış olur. Bu sebeple dinler büyük küçük günahlar için tövbe kapılarını açık bırakmışlardır. Fakat kitlede tövbeyi, yemini tutmak kabiliyetine ergin on binde kaç kişi bulunur? Tövbe ve yemin çoklarının ağızlarında oyuncak olmuş iki kelimedir.
Sayfa 47 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
İyilik kötülük anlayışlarımız kendi uyarımıza göre nispi değil mi? Bize haz, iyilik getiren şeyin kamu moralince fenalık sağlayacağını pek umursamayız. Fiilimizi gizleyebildiğimiz müddetçe cezadan muaf değil miyiz? İşte o kadar. Vicdani meseleleri pek inceden inceye kurcalamaya gelmez. Ben de herkes gibi bir insanım. Belki de her insan benim gibi vicdani bir mahkeme kurarak hem hakim hem mahkum sıfatıyla kendi kendine mesuliyetlerinin hesabını vermeye çalışmaz. Bu bakımdan kendimi çoklarına göre daha ergin buluyordum. Kendi kendimi ahlaken sorgulamaya ait bu çetin yaprağı kapıyorum.
Sayfa 46 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Hadisenin esası iyi kötü ne olursa olsun maksat gönül rahatlığına ermektir. Biz karımla bu huzuru bulmuştuk. Çoğumuz böyle değil miyiz? Hayatın bazı sahte durumlarını gerçeğe almak gafletiyle yaşayıp gidiyoruz. Hep aldatmak, aldanmak oyunları içindeyiz. Ahlaki, toplumsal, ailevi şuurumuzdan gizlenen öyle hakikatler vardır ki anlamayarak ıstıraplarından kurtulduğumuza sevinmeliyiz. Bir saat sonra öleceğini bilmeyen adamın zihni huzuru gibi.
Sayfa 44 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Hayalimizde devleştirmiş olduğumuz şeylerin asıl realiteleriyle karşılaşınca çoğunlukla bu kırıklığa uğrarız.
Sayfa 18 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Birdenbire nasıl o sizin için değerli oldu? Belki de siz, size hep farbala alıyor diye, belki de sırf bu yüzden ilgi duydunuz! İyi de nedir bu farbala? Ne işe yarar farbala? Tam bir saçmalık bu!
Sayfa 175 - Can YayınlarıKitabı okudu
Ben öleceğim, Varenka, hemen öleceğim; benim kalbim kaldırmaz böyle mutsuzluğu! Ben sizi, Tanrı’nın gün ışığı gibi sevdim, öz kızım gibi sevdim, sizi hep sevdim, canım, bir tanem! Ve ben bir tek sizin için yaşıyordum.
Sayfa 174 - Can YayınlarıKitabı okudu