Musiki,Lâhuti ise Ruha gıda,şeytânı ise nefse heva'dır.
Sevmek Nasıldı?
Elinde; Neşter mi var kalem mi? Ne bu! Narkozsuz Açık ruh ameliyatı mı? Her uzuv farklı yerde Şimdi
Reklam
Kaderin önüne kimse geçemez, herkes elinden geleni yapmakla sorumludur, fazlasından değil.. İnan, sana ait olan senden başkasına gitmeyecek.. Kader inancı ile kalbine lâhutî bir sükut hâli yerleşir.. Teslimiyetin en sessiz ve en derin hali.. [ Güven Taşdemir ]
İnsanlar peygamberleri daha çok melekuti, lahuti, tabiat ötesi ve semavi olarak düşünmeyi ve onları insanüstü varlıklar olarak hayal etmeyi adet edinmişlerdir. Oysa peygamberlerin değerlerini o kadar övdükleri halde, onları bir türlü taklit etmezler. Sonuç olarak, onları insanüstü gördüklerinden dolayı, kendi yaşamlarına aktarmayı mümkün görmezler.
"Edvar-ı muhtelifede beşeriyeti idare etmek için taraf-ı Lahutîden vürud ettiği iddia olunan bütün kütüb-ü münzele-i semâviyeyi tedkik ettim. Tahrif edilmelerinden hiçbirisinde aradığım hikmeti bulamadım. Bu kanunlar, beşeriyetin saadetini temin edecek mahiyetten pek uzaktır. Lâkin, Muhammedîler'in Kur'ân'ı bu kayıttan âzâdedir. Ben Kur'ân'ı her cihetle, her noktadan tedkik ettim. Her kelimesinde büyük bir hikmet gördüm ve bu kitabı Hazret-i Muhammed'in zâde-i tab'ı olduğunu iddia ediyorlarsa da, en mükemmel bir dimağdan böyle bir hârikanın zuhurunu iddia etmek, hakaika göz kapayarak kin ve garaza âlet olmak manasını ifade ediyor. Bu da ilim ve hikmet ile kâbil-i telif değildir. Ben şunu iddia ediyorum ki: Hazret-i Muhammed mümtâz bir kudrettir. Destgâh-ı kudretin böyle bir ikinci vücûdu saha-i imkâna getirmesi, ihtimalden baiddir. Ya Muhammed! Sana muasır bir vücut olamadığımdan müteessirim. Naşiri olduğun bu kitap, senin değil. Belki, Lahutî olduğunu inkâr etmek, ilim mevzuatının butlanını irtikâb etmek gibi gülünçtür. Beşeriyet senin gibi mümtâz bir kudreti bir defa görmüş; ba'dema göremeyecektir. Binaenaleyh huzurunda kemâl-i hürmetle eğilirim." Bismark Gençlik Rehberi
Sayfa 122 - RnkKitabı okudu
5. Nefs-i Râziyye Nefsin kendi kendisinden razı olduğu, yani kendisinden iyi fiillerinden ve temizliğinden dolayı memnun olduğu mertebedir. Bu mertebede insan artık Allah'ın velisi durumundadır. Allah'ın fiilleri, isimleri ve sıfatlarının tecellilerine mazhar olur. "Hay, Hay..." bu mertebede yapılan zikrdir. Bilgi tecellilerdir, kişinin kalbine Allah'ın hangi isim veya sıfatı tecelli ederse, onunla insana o sıfatın ve ismin gereği gerçek bilgi verilir. Lâhutî Âlem'de seyreder.
Reklam
284 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.