" Kırılacak bir şeye maruz kaldığı halde kırılmamak mümkün müdür.. ama aşık da vücut kalmaz.. maşuku ondaki mevhum geçici vücudu alır, onu kuşatır ise artık bu illetten salim olur. Kırılmak bu âleme aittir.. Mânâya ve lahuti aleme dönmüş ve dönüşmüş kalp kırılabilir mi.. bu bahsi iyice tefekkür eyle.. Bak neler bulacaksın inşallah. "
Ahiret yurduna yapılacak sefer için son çağrı. Derlenip toparlanabilmen, aldığın nefesin hakkını verebilmen, öteler için azık biriktirebilmen için son çağrı. Bir fırsat daha yok, bir erteleme mevzubahis değil. Kendin olmak ve kendini bilmek için son çağrı. Sessiz bir odada, lahuti âlemlerde gezindiğiniz bir mabette saatin tik taklarının kalbinize çekiç gibi indiği zamanlar vardır. Zaman daralıyor. Vakit erişmek üzere. Kalbini hakikatin ışığına açmak için bir fırsatın daha olmayabilir.''
Sayfa 182
Reklam
Ahiret yurduna yapılacak sefer için son çağrı. Derlenip toparlanabilmen, aldığın nefesin hakkını verebilmen, öteler için azık biriktirebilmen için son çağrı. Bir fırsat daha yok, bir erteleme mevzubahis değil. Kendin olmak ve kendini bilmek için son çağrı. Sessiz bir odada, lahuti âlemlerde gezindiğiniz bir mabette saatin tik taklarının kalbinize çekiç gibi indiği zamanlar vardır. Zaman daralıyor. Vakit erişmek üzere. Kalbini hakikatin ışığına açmak için bir fırsatın daha olmayabilir.
Sayfa 182Kitabı okudu
Yine berk urmadadır leyle-i kadrin nuru Andırıp durmada her saha mukaddes turu. Yine etmekte tecelli o şeb-i fevz ü felâh Gıptalar etmede envarına binlerce sabah, Ne hayırlı gecedir bu, ne muazzam bir an! Bu gece başladı hikmetle tulûa Kur'an. Beşerin ruhuna bir feyz-i mealî kattı, Açtı zulmetleri dünyaları aydınlattı. Devr-i fetret
Sayfa 317
İLÂHİ SESLER Bezen, ey Cenneti âlâ, sana mihman geliyor, Yüzü ak, alnı açık şanlı müslüman geliyor. Hâmii dini vatan, bir koca arslan geliyor, «Fâzıl» ve muhterem ve ekměli insan geliyor. Bir gece olmuş idim kahri felekten bitâp, Kalmamıştı o gece bende ne rahat, ne hab. Sanki etrafımı almıştı o şeb gavli azab. Nâgihan bir ses işittim ediyor
Ne kadar bastırabilirsek içimizin gürültüsünü, o kadar işiteceğiz lahuti alemlerden gelen sesi. Tanrı mütemadiyen konuşuyor, hayatın ufak mucizelerinde konuşuyor, büyük mucizelerinde konuşuyor ama biz nadiren duyuyoruz. Ne vakit ki kendi alıcılarımızı O'na ayarlarız, o dalga boyuna yöneliriz, o zaman duyarız. Bu bir terbiye işi, "rasyonel akıl" mesajı algılayabilmek için fazlasıyla sınırlı bir cihaz, bunun için ruhun muhatap aldığı yetimizi yani gönlü terbiye etmek gerekiyor. Gönlün terbiyesi için de bir insanlaşma seyr u sülukuna talip olmak lazım.
Sayfa 163 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
288 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.