Vicdan, asab, his, akıl, heva, nefis, kuvve-i şeheviye, kuvve-i gadabiye, kalb, ruh, sır, şaika, hafi, ahfa, hayal kavramları latifelerden sayılmaktadır. Her latifeye ait değişik bir gıda tirüu vardır . Bu gıdaların başında iman gelmektedir. Ayrıca başta namaz olmak üzefe ibadetler de latifelerin teneffüsüne ve beslenmesine sebebiyet vermektedir. Kuran kelimelerinin ve oruvun da latifeleri gıdalandırdığı, nurlandırdığı ve feyizlendirdiği ifade edilir. Zikrullah da latifelerin trmel gıdalarından biridir. Latifelerimizin mühim goda kaynaklarından biri de musibetlerdir. Musibetlerin sarsıcılığı ve acı vericiliğinin rağmına onlardan gıdalanan birçok latife vardır. Latifeler musibetlerle beslenir, dirilir, canlanır. Musibetlerde akıl kendi vazifesi olan sebep ve sonuç arayışıyla meşgulken latifeler musibetin kendisine değil, musibeti gönderene odaklanıp Rabbiyle bir tür iletişim haline geçerler. Nefs ve akıl keder içerisindeyken birçok latife süt emen bir bebek gibi musibetlerin akıl üstü, nefs dışı yanlarından kana kana içerler. Musibetin başlaması o latifeler için manevi bir yağmur, bitişi ise kuraklığın başladığı dönemlerdir.