Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
124 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
İstanbul'un fethinden başlayarak yakın geçmişe kadar çeşitli kaynaklarda anlatılagelmiş latifelerden (şaka ya da fıkral) oluşan, İstanbul'un Yüzleri Serisi'nin 48. kitabı. Kitaptaki bazı başlıklar latifeden ziyade, yaşanmış olayları aktarıyor. 100 latife kronolojik bir sıra izliyor. Kaliteli sayılabilecek bir baskısı olan kitapta, İstanbul ve latifelerde geçen bazı kimselere ait fotoğraflar da yer alıyor. Kısa sürede okunabilir. Kitapta daha iyi latifeler olabilirmiş gibi geldi. Çünkü bazıları okunduktan sonra "Eeee!" dedirtti.
İstanbul'un 100 Latifesi
İstanbul'un 100 LatifesiAli Şükrü Çoruk · Kültür A.Ş. · 20148 okunma
256 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Depresyon kelimesinin dilimizde ne kadar sık kullanıldığını pek ala hepimiz biliyoruz. Üzerine latifeler edilip, normalleştirilen bir durum olduğunun da farkındayız. Peki depresyonda olmak nasıl bir duygu açıklayabilir miyiz? Karanlığın içinden seslenmeye çalışmak, tüm hareketlerinin başkaları tarafından yönlendirilmesine karşı koyamamak ve sürekli ölmeyi istemek. Hikaye gibi görünse de bu bir gerçek. Sylvia Plath tüm hislerini, depresyona dair tüm düşüncelerini kaleme almış Sırça Fanus'unda. En önemli etkeni göz önünde tutarak hem de;"Kadın Olmak"!
Sırça Fanus
Sırça FanusSylvia Plath · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201911,5bin okunma
Reklam
Devlet sabahı açılmakta… güneşe benzer kadeh nerde? Ele bundan daha âlâ bir fırsat nerden geçecek? Sun şarap kadehini! Evde ağyar yok. Sâki yâr, çalgıcı lâtifeler etmekte, işret mevsimi, kadehin döneceği zaman, gençlik çağı… * Hususî bir halvet, emniyetli bir yer, gönül açan bir seyrangâh… yarabbi, bunları uyanıkken mi görüyorum, yoksa uykuda rüya mı görmekteyim? İç açmak, neşeye güzellik vermek için erimiş lâlle altın kadehi mezcetmek pek hoş, pek münasip. Anlayışlı tabiat bezeyicisi, şarabın letafetini düşündü de gül suyundan daha hoş olduğunu anlayıp gül suyunu ne de hoş bir surette gül yaprağının gönlünde gizledi. Dilberle sâki el çırpmakta, çalgıcı raks etmekte… Sâkinin bakışı şaraba tapanların gözlerinden uykuyu uçurdu gitti! O ay, Hafız’ın incilerine müşteri olalı rebap sesi, her an ta Zührenin kulağına kadar varmakta! * Dünyaları ihsan eden padişah neşe meclisinde ihamla konuşmakta, lâtifeci ve tatlı sözlü Hafız da hazır cevaplık etmekte, nükteler yapmakta!
1254 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kesinlikle her türlü fedakarlığa katlanılıp okunması gereken bir eser, imanı ve İslami hakikatlerin ruhunu hissettiren, iç dünyanız (nefis(ego/ben) ile diğer latifeler (melekeler) ) ve dış dünyaya imanlı bir bakış açısı sunan, hikmet denen ve özetle şeylerin birbirleri ile bu güne kadar dikkatinizi çekmemiş olabilecek bağları size gösteren bir kitap, Okuduğum en güzel tefekkür kitaplarından biri, Çok güzel Mantık ve düşünme metotları örnekleri bolca barındırıyor, Osmanlıca kelimeler bol olsada konular çok basit ve anlaşılır anlatılmış, Din, iman, Yaratıcı, ahiret, Peygamber Efendimiz (sas) hakkında mükemmel tespit, tahlil ve işaretler, Nurculara münhasır gibi düşünülmesi çok büyük yanlış, Ancak bu kitabı lugatsiz okumak biraz zordur, tıkladığınızda kelimenin manasını getiren bu kitap dahil tüm Risale-i Nur kulliyatini okumayı çok kolay hale getiren bir çok faydalı özellik bulunan ve telefon izinlerinde hiç bir sıkıntı olmayan şu apk ile telefon, tablette çok rahat okuyabilirsiniz, deneyin derim. play.google.com/store/apps/deta... Not program reklam, izin vb gerektirmiyor, marjinal bir program değil, bu güne kadar yükleme sayısı 1 milyon ile 5 milyon arasi görünüyor store da.
Sözler
SözlerBediüzzaman Said Nursî · Söz Basım Yayın · 20125,5bin okunma
206 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Bir kitabı okuyabilmek için, ilk önce o yazar ve kitap hakkındaki önyargılarınızı bir kenara koymanız gerekir. Aziz Nesin'in kaleminden, iki beşinci sınıf öğrencisi çocuğun Ankara ve İstanbul'dan birbirlerine mektup yazması, benim ilgimi çok çekmişti. Yıl, 1960'lar... Birbirlerini çok seven iki arkadaş, kardeşçe mektuplaşıyorlar. Kimi zaman konu yetişkinler oluyor, kimi zaman; evren. Latifeler bir yana, üzücü olaylar da baş gösteriyor. Bir çocuğun iç dünyasını çok iyi anlayabilirsiniz bu kitapta. O zaman anlaşılır belki, yetişkinlerin de bir zamanlar çocuk olduğu. Aynı duyguları paylaştığı... İşte o zaman anlaşılıyor ki, kelimeler ne mânâlı, ne kadar da güzel anlatabilir bir çocuğu. Belki; siz de unuttunuz çocukluğunuzu. Ya da kitaplarla yaşatıyorsunuz. Eğer bir defa daha çocuklarla tanışmak isterseniz buyrun: Şimdiki çocuklar harika...
Şimdiki Çocuklar Harika
Şimdiki Çocuklar HarikaAziz Nesin · Nesin Yayınevi · 201916,7bin okunma
Böyle...
Ey nefis! Ehl-i dünyaya, hususan ehl-i sefahete, hususan ehl-i küfre bakıp surî zînet ve aldatıcı gayr-ı meşru lezzetlerine aldanıp taklid etme. Çünki sen onları taklid etsen, onlar gibi olamazsın. Pek çok sukut edeceksin. Hayvan dahi olamazsın. Çünki senin başındaki akıl, meş'um bir âlet olur. Senin başını daima döğecektir. Meselâ: Nasılki bir
Sayfa 353Kitabı okudu
Reklam
Hızlı Okuma
HIZLI OKUMA BELLEME ÇERÇEVESİ Tanımı: Belleme okuma esnasında edinilen bilginin istenildiğinde çağrılabilecek şekilde hafızaya yerleştirilmesi sürecidir. Genel Hafıza konusu son bölümde daha ayrıntılı olarak ele alınacaktır. Bu güne kadar yüzlerce kitap okuduğumuzu biliyoruz. Eğer bu kitapların içeriklerini hafızamızda tutabilseydik şimdi
Ah Doğu! Kaba kahkahalarından ne zaman kurtulacaksın! Ne zaman yakalayacaksın tebessümü yeniden! Gösteri konuşmaları daha ne vakte kadar eğlendirecek seni! Latif olanın kuluna latifeler yaraşır. Nükteyle nokta koymak ırmağa.
216 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Çok eğlenceli bir kitap öncelikle. Zaten Alper Canıgüz kitabına başlarken insan biliyor ki eğlenceli olacak ve akacak gidecek. Normal şartlarda yani bir gün içerisinde de bitebilecek bir kitap. İlk sayfalardan sizi tutup sürüklüyor sadece sonu biraz hayal kırıklığına uğratıyor o da şöyle bu kadar yükselmişken iyi işlenmiş bir son olsa da kitap müthiş vuruş yapsa diyorsun. Sonu biraz aceleye mi gelmiş acaba? Tabii ki geneline bakınca; polisiye tarzı, müthiş diyaloglar, hoş inçe latifeler vs. kesinlikle güzel bir kitap tavsiye edilir.
Kan ve Gül Bir Kara Dejavu
Kan ve Gül Bir Kara DejavuAlper Canıgüz · April Yayıncılık · 20177,3bin okunma
Ey İnsan !
Üçüncü Remiz: Ey insan! Fâtır-ı Hakîm'in senin mahiyetine koyduğu en garib bir halet şudur ki: Bazan dünyaya yerleşemiyorsun. Zindanda boğazı sıkılmış adam gibi "of, of" deyip dünyadan daha geniş bir yer istediğin halde, bir zerrecik bir iş, bir hatıra, bir dakika içine girip yerleşiyorsun. Koca dünyaya yerleşemeyen kalb ve fikrin, o zerrecikte yerleşir. En şiddetli hissiyatınla o dakikacık, o hatıracıkta dolaşıyorsun. Hem senin mahiyetine öyle manevî cihazat ve latîfeler vermiş ki; bazıları dünyayı yutsa tok olmaz. Bazıları bir zerreyi kendinde yerleştiremiyor. Baş, bir batman taşı kaldırdığı halde; göz, bir saçı kaldıramadığı gibi; o latîfe, bir saç kadar bir sıkleti, yani gaflet ve dalaletten gelen küçük bir halete dayanamıyor. Hattâ bazan söner ve ölür. Madem öyledir; hazer et, dikkatle bas, batmaktan kork. Bir lokma, bir kelime, bir dane, bir lem'a, bir işarette, bir öpmekte batma! Dünyayı yutan büyük letaiflerini onda batırma. Çünki çok küçük şeyler var, çok büyükleri bir cihette yutar. Nasıl küçük bir cam parçasında; gök, yıldızlarıyla beraber içine girip garkoluyor. Hardal gibi küçük kuvve-i hâfızanda, senin sahife-i a'malin ekseri ve sahaif-i ömrün ağlebi içine girdiği gibi; çok cüz'î küçük şeyler var, öyle büyük eşyayı bir cihette yutar, istiab eder.
Sayfa 235 - "Söz" yayınları 17.lem'a (14.nota üçüncü remiz)
471 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.