Aziz ve değerli kardeşlerim en önemli meselemi size belirtmek isterim ki zihinlerde şu algı oluşmuş ben bazı değerli konuları anlatınca ya engel yiyorum ya da dinden çıkmışım muamelesi görüyorum.Ya arkadaşım benim Risale-i Nur’u Kuran-ı Kerim’den üstün tuttuğum falan yok.Ya da Üstad Bediüzzaman hz’lerini Peygamber efendimizden üstün tuttuğum falan yok.Nasıl ki bir doktor, doktorluk mesleğini övse, kimse o doktora kibirli ve kendini övüyor diyemez, çünkü doktor kendini değil, ait olduğu mesleği övüyor.
Üstad Bediüzzaman da kendi şahsını değil, Kur'an’ın mesleğini bu zamanda en güzel bir şekilde yansıtan Risale-i Nur mesleğini övüyor. Bu ince farkı göremeyen kimseler, onun bazı sözlerini kendini övüyor gibi algılıyorlar.
Bediüzzaman Hazretlerinin kendini beğenmediğine ve nefsine makam vermediğine bütün hayatı ve eserleri şahittir. Şu sözleri bu inceliğe işaret eden güzel bir levha hükmündedir:
"... Ya şahsımı mübarek ve makam sahibi zannedip gelir. O kapı dahi kapalıdır. Çünkü ben kendimi beğenmiyorum; beni beğenenleri de beğenmiyorum. Cenâb-ı Hakka çok şükür, beni kendime beğendirmemiş..." (Mektubat, Yirmi Altıncı Mektup, Dördüncü Mebhas)