Hayati hocam...
Tesadüfen karşıma çıkan, videolarıyla ve ruha işleyen melodik sesiyle gönlümde yeri olan güzel insan.
Hayatı dizelerle, yaşanmışlıklarla anlatıyor bize, vermek istediği dersi mutlaka şiirlerle, beyitlerle, dizelerle gönlümüze yerleştiriyor. Her beyitte, her paragrafta bir ders var.
Adını bilmediğim bir çok üstadı ondan dinlemek edebiyatımıza olan sevgimi kat be kat artırıyor. Lisedeyken divan edebiyatı, aruz ölçüsü baş belası gözüyle isteksizce bakarken şu an bu deryanın zenginliğini aşkla fark ediyor olmam Hayati Hocamın sayesinde.
Leyla ile Mecnun'un, Ferhat ile Şirin'in aşkına Aşk demeyen gerçek aşkın Allah aşkı olduğunu anlatan Deb-i Derya Divan edebiyatımız nasıl sevilmez.
Yine ölümüm bir son değil, başlangıç olduğunu anlatan beyitlerle çıkıyor karşımıza Üstad. Her zaman konuştuğumuz ve hep korktuğumuz konu:
Harun Reşid sormuş Behlül-i Danaa 'ya : Ölüm bana hep soğuk geliyor, ne dersin! diye... cevap acayip...Behlül-ı Danaa: Tabii buradaki evi yaptın, oradakini yıktın ondandır. Buradaki ikaz, nasihat hepimize.
Türk edebiyatımız Farsça ve Osmanlıca ile zenginliğine dehşet zenginlik katan bir okyanus. Hocamız bu okyanusta bize ufak bir gezi yaptırdı bu kitabıyla. Görünene değil görünmeyene aşkı üstatların dilinden kalbimize akıttı.
Güzel bakan güzel görür.
İlim , irfanımız , Allah aşkımız hep artsın inşallah.
Keyifli okumalar.