Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Losev; toplumun ve kültürün sonsuz ilerlemesine ilişkin yeni Avrupa öğretisinin nihilizmi hakkında yazarken, Avrupa paradigmasına göre hiçbir çağın kendi başına bir anlam ifade etmediğini, yalnızca başka bir çağın hazırlanması ve gelişimi için gübrelenmesi olduğunu, sonraki her çağında kendi başına bir anlam ifade etmediğini ve onun da kendinden sonra gelecek olan çağın yanı sıra tüm olası çağlar için verimli gübre ve toprak olduğunu, amacın sürekli ve kaçınılmaz olarak ileriye, daha ileriye, sonsuz zamanlara itildiğini, böylece her yeni cennetin müjdecilerini her zaman haklı çıkardığını belirtir.
Sayfa 265Kitabı okudu
Yahudiler duymasın :)
A. F. Losev; Yahudilik, Sami mitolojisinin vârisidir denilebilir. Yahudilerin ve komşularının oluşturdukları mitlerin bir terkibidir. Ancak Yahudiliğin şekillenmesinde Mısır mitolojisiyle beraber Sümer, Akad ve Avesta mitolojilerinin de rolü büyük olmuştur.
Sayfa 135Kitabı okudu
Reklam
Süpermen Türk Olsaydı Pelerinini Annesi Bağlardı
Adamın biri on yıl önce, İstanbul'un kıyı köşe taraflarında bir yere göç ediyor. Gecekondunun bahçesine de bir kırmızı erik ağacı dikiyor. 2009'da, İstanbul'u vuran selde, adamın eşini sel alıp götürmüş, son anda, adam diktiği kırmızı erik ağacına tutunarak kurtulmuş. Haberlerde ağlayarak anlattı. Bir ağaç dikin ülkenin bir yerine, sizin olmasa da bir gün başka birinin işine yarar. Bir yerden başlayın. TEMA'ya, ANAÇEV'e, LÖSEV'e, TUP'a (Türkiye Uğur Böcekleri Projesi), TEGV'e üye olun ve çaba gösterin. Bunları yapamıyorsanız, bir yere bir kırmızı erik ağacı dikin, mutlaka karşılığını alırsınız. Ne zaman mı? Kırk gün sonra. Ummadığınız an, biri elinizi tutar. Ummadığınız an, birinden iyilik görürsünüz. Bir gün bir asansörden bir peri çıkar karşınıza. Karşınızdaki sıraya bir kedicik oturur, arkadaşınız olur. Yanınızdaki koltuğa dünyanın en iyi dostu düşer. İyiliğin de, ülkenize karşılıksız bir şey yapmanın da karşılığını mutlaka görürsünüz.
elma yayınlarıKitabı okudu
Mitoloji ve dinin benzeşmesinden bahseden A. F. Losev, şöyle devam eder: "Her iki saha, şahsiyetin şuuru ile bağlantılıdır. Yani din ve mitolojinin her biri de ayrı ayrı mevcuttur. Din, insanlara sükûnet, teselli, bağışlanma, kurtuluş vadeder. Mitte ise insan, kendini göstermeye, belirli bir tarihe mâlik olduğunu ispat etmeye çalışır."
Sayfa 83 - Mit, Din, Ve Ritüel İlişkisi , Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Doktor dediğin nasıl olur, biliyormusun? Üstün adlı bir pediatrik hematolog, çocuk kanseri üzerine çalışıyor. Görüyor ki her sene beş bin çocuk kansere yakalanıyor.Bunların %87'si de fakir aile çocukları. Bu beş bin çocuğun bin beş yüzü lösemiye tutuluyor. Bir yandan çocukların tedavisiyle uğraşıyor ama maddi geliri ve sosyal güvencesi olmadığı için tedavi olamayan çocukları gördükçe çok üzülüyor. Ne yapabilirim diye düşünürken, o kadar işinin arasında kendi gibi yürekli doktorlarla bir vakıf kuruyor 1998'de, şu anda 17.000'den fazla çocuğun tedavisini sağlayan LÖSEV'i. Çocuklar da zorluk çekmeden tedavi oluyorlar. Niye? Çocuklar yaşasın diye.
#alıntı
Ben size Hayrettin Karaca olun, demiyorum. Ondan bir tane var. Ama TEMA gönüllüsü olabilirsiniz. LÖSEV'e, Kızılay'a destek verebilirsiniz. Dokunduğunuz her yere değer katabilirsiniz.
Sayfa 29 - ElmaKitabı okudu
Reklam
Losev,miti uydurulmuş hikayeler gibi değil,''şuurun mantığı'' ve ''diyalektik zaruret'' gibi karakterize eder.
Sayfa 54
"Geçenlerde Lösev'den bir broşür geldi. Ülkede kan kanserine yakalanan çocukların %87'si fakir aile çocukları. Bunların %11'inin hastaneye gitmek için otobüse binecek paraları yok. Bu ülkenin çocuklarını iyi ve sağlıklı beslememiz lazım. Sadece parfüme harcanan parayla o çocukların sağlığı kurtarılır. İyi koşullarda büyümezlerse ileride sorunlar ortaya çıkıyor."
-[ ] Doktor dediğin nasıl olur, biliyor musun? Üstün adlı bir pediatrik hematolog, çocuk kanseri üzerine çalışıyor. Görüyor ki her sene beş bin çocuk kansere yakalanıyor. Bunların %87'si de fakir aile çocukları. Bu beş bin çocuğun bin beş yüzü lösemiye tutuluyor. Bir yandan çocukların tedavisi ile uğraşıyor ama maddi geliri ve sosyal güvencesi olmadığı için tedavi olamayan çocukları gördükçe çok üzülüyor. Ne yapabilirim diye düşünürken, o kadar işinin arasında kendi gibi yürekli doktorlarla bir vakıf kuruyor 1998'de, şu anda 40.000'den fazla çocuğun tedavisini sağlayan LÖSEV'i. Fakir oldukları için ailelerine para yardımı, kardeşlerini okul malzemeleri, evlerine kömür desteği veriyor. Çocuklar da zorluk çekmeden tedavi oluyorlar. Niye? Çocuklar yaşasın diye. Dr. Üstün ağabeyleri sadece işine gidip gelebilirdi, öyle yapmadı. On binlerce çocuğun hayatına destek sağladı. Önüne gelen paçoz şarkıcıyı, mankeni götüren evli kokainman zurnacıyı, gençlerin önüne "alın buna hayran olun" diye koyan sistem, Dr. Üstün Ezer'i bize hiç tanıtmadı, değil mi? Çünkü model olarak onu koysan bu ülke çatır çatır ileri gider.
Sayfa 41 - Elma YayıneviKitabı okudu
Üstün adlı bir pediatrik hematolog, çocuk kanseri üzerine çalışıyor. Görüyor ki her sene beş bin çocuk kansere yakalanıyor. Bunların % 87'si de fakir aile çocukları. Bu beş bin çocuğun bin beş yüzü lösemiye tutuluyor. Bir yandan çocukların tedavisiyle uğraşıyor, ama maddi geliri ve sosyal güvencesi olmadığı için tedavi olamayan çocukları gördükçe çok üzülüyor. Ne yapabilirim diye düşünürken, o kadar işinin arasında bir vakıf kuruyor 1998'de, şu anda 6.000 çocuğun tedavisini sağlayan LÖSEV'i.
Sayfa 25
38 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.