191- Abdullah b. Amr b. el-Âs'tan rivâyet edilmiştir ki, Rasûlullah'a (as.) bir adam geldi ve şöyle dedi: Ey Allah'ın Rasûlü; benim malım ve çocuklarım var. Babam, benim malımı yeyip tüketiyor. (Ne buyurursunuz?)"
"- Sen de, malın da babanındır. Çocuklarınız, kazancınızın en
temiz ve helâllerindendir. Öyleyse çocuklarınızın malından
yeyiniz!"16
İZAH
Bu hadîs, çocuğun malında babanın tasarruf hakkı bulunduğunu ifâde etmektedir. Baba, evlâdının malında, izinsiz de tasarrufta bulunabilir. Özellikle baba muhtaç ise, çocuğunun malından alabilir. Ancak israf edemez, gayr-i meşrû harcamada bulunamaz.
Hadîste çocuğun, babanın kazancı olarak gösterilmesi, şüphesiz
mecâzî bir ifâdedir. Baba, çocuğun dünyaya gelmesine vesîle olduğu
için, evlâd onun bir nevi kazancı sayılmış ve dolayısıyla evlâdının kazancından, yani kendi kazancının kazancından yemesi halâl
kılınmıştır.
Şâfiî'ye göre fakir ve çalışamaz durum da olan babanın
nafakasını karşılamak, çocuğa vâcibtir. Zengin veya sağlıklı ise vâcib
olmaz.
Buna karşılık diğer fukahâ, her hâl ü kârda anne babanın
nafakasını karşılamanın çocuğa vâcib olduğu görüşündedirler.
Buna göre hadîs; baban, senin malını da ihtiyacı nispetinde
kendi malı gibi kullanır demektir. Sen de muhtaç düşen babana
bakmak zorundasın. Babanın, ihtiyacı olmadığı halde, evlâdının
malını dilediği gibi kullanması, herhalde hadîste murâd
edilmemiştir.17
16 Ebû Davud, Buyû', 79/3530; İbnu Mâce, Ticâret, 64/2291.
ly Şerh idnbkz.. Avnu'I-Ma'bûd, IX, 444; Bezlu'l-Mechûd, XV, 210.