Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Platon’un Mağarasından Topluma Yansımalar Bazı insanlar karanlık bir mağarada, doğdukları günden beri mağaranın kapısına arkaları dönük olarak ayaklarından ve boyunlarından zincire vurulmuş oturmaya mahkumdurlar. Başlarını da arkaya çeviremeyen bu insanlar, mağaranın kapısından içeri giren ışığın aydınlattığı karşı duvarda, kapının önünden geçen
"...Yüzünü cesarete ışığa ( gerçeğe) dönen insanların gördüklerini diğer insanlara anlatması ve onları inandırması da bir o kadar zor olacaktır. Çünkü esaret ve karanlık rahattır,oysa gerçekleri görmek ve ışığa bakmak cesaret ister..." Ploton'un Mağara Benzetmesi
Platon (Eflatun)
Platon (Eflatun)
Reklam
Platon
Platon'un bir "Mağara benzetmesi" vardır ; Yeraltında bir mağarada yaşayan bir takım insanlar olduğunu düşünür. Bu insanlar sırtları mağaranın girişine dönük oturmaktadırlar. Elleri ve ayakları bağlıdır ve yalnızca mağaranın duvarını görebilmektedirler. Arkalarında yüksek bir duvar vardır. Yine bu duvarın arkasında insana benzer bir
PLATON'UN MAĞARASI Hayatlarını hiçbir şeyden şüphe etmeden geçiren insanların durumunu düşünce tarihinde en açık şekilde anlatan düşünür meşhur "Mağara Benzetmesi" İle Antik Yunan filozofu Platon'dur. Platon, bu benzetmesinde bizden bir yer altı mağarasında yaşayan birtakım insanlar düşünmemizi ister. Bu insanlar, dışında en küçük bir ışığın girmediği bu büyük yer altı mağarasının en dibinde ellerinden, ayaklarından ve boyunlarından zincire vurulmuş olarak oturmaktadırlar. Bu yüzden yalnızca önlerindeki duvarı görebilmektedirler. Onların arkalarına uzun ve büyük bir perde çekilmiştir. Perdenin gerisinde ise birbirleriyle konuşarak koşuşturup duran insanlar bulunmaktadır. Bu koşuşturan insanların arkasında büyük bir ateş bulunduğu için onların gölgeleri duvara vurmaktadır. Zincire vurulmuş insanlar, perdeden duvara vuran gölgeleri gerçek sanmaktadırlar, aslında arkadan gelen insan seslerinin duvardaki gölgelerden geldiğini düşünürler. Onlar bütün hayatları boyunca görüp durdukları bu gölgelerin gerçek olmayabileceğinden en küçük bir şüphe duymazlar. Platon bu noktada bir teklifte bulunup, bizden bu kez "bu mahkûmlardan birinin prangalarından kurtarılarak, yüzünün geriye, ışık kaynağına çevrilmesinin sağlandığını" düşünmemizi ister. Eski mahküm bu yeni duruma, muhtemeldir ki uyum sağlamayacaktır, onun gözleri kamaşacak, hatta belki de kör olabilecektir. Platon'un yorumuna göre insanın alışkanlıklarını terk etmesi çok zor olduğu için, o eski yerine, zincirlerine dönmek isteyecektir. Ahmet Cevizci, Felsefeye Giriş, sayfa 11
(II) Necip Fazıl Kısakürek'in "Visal" İsimli Şiirine Dâir Bir Tahlil... "Edebiyat Otağı; Sayı 6, 2005 / Orhan GÜDEK" (...) ‘’Perde perde veralar, ışık başka, nur başka; Bir anlık visal başka, kesiksiz huzur başka.’’ Mutasavvıfların dünya görüşüne göre, ‘’gerçeklik ve varlık’’ olarak algılanan mevcut dünya,
  Sorularla Risale DÖRDÜNCÜ BÖLÜM 4. BÖLÜM
Reklam
Platon'un, mağara alegorisi(benzetmesi)...
"Toplumdaki insanlar (düşünürler dışındakiler) bir mağarada kollarından birbirlerine zincirle bağlanmış ve sırtı mağara kapısına dönük oturan esirler gibidirler. Sadece arkalarındaki ışık kaynağının (doğrunun, gerçeğin) yaydığı ışıkla karşılarındaki duvara oluşan kendi gölgelerini görebilirler, bu gölgelere bakarak eğlenir ve hayatlarını böyle geçirirler. Filozoflar ise kendilerini bu zincirlerden kurtararak her ne kadar zor ve acı verici olsa da yüzlerini cesaretle ışığa (gerçeğe) dönerek hayatın gerçek anlamını ve doğruyu görebilen kimselerdir. Ancak bu kimselerin mağaraya döndükten sonra gördüklerini diğer insanlara anlatması ve onları inandırması da bir o kadar zor olacaktır, çünkü esaret ve karanlık rahattır, oysa gerçekleri görmek ve ışığa bakmak cesaret ister."