"Bana bak Devrâmel kafa, sen alkımın altından geçebilin mi la?
Alkım ne?
Ebemguşâ!
Ebemguşâ mı? O ne?
Gökkuşâ!
Gökkuşâ ne?
Ebeyinkii.... "
Güldü Mahmut. Kıkır kıkır güldü.
Bugün, laikliğin dinsizlik olduğu kanaati dinsel çevrelerde yaygınlaşmıştır. Bunun nedeni de, aydınlarımızın bu konudaki davranışlarından ve laikliğin anlamını eğitim yoluyla kitlelere yeterince anlatamamızdan kaynaklanmaktadır.
Sayfa 72Kitabı okudu
Atatürk ve Felsefe
Atatürk, "Felsefe" konusunda şöyle der: "Felsefe, evren karşısında insanın akılcı davranışıdır. Bu yüzden felsefe bilmeyen insan, edebiyatçı da, politikacı da olamaz. Felsefe bilmeyen bir asker, belki bir savaş kazanır, ama savaşı anlayamaz. Ben felsefeyi severim, fakat, sistemleri sevmem. Çünkü sistemler
"Tek gerçek"e dayanırlar.''
Sayfa 24 - KAYNAK: İsmet BOZDAĞ: Atatürk'ün Evrensel Boyutları s32Kitabı okudu
HEGEL
Evrendeki her şey, her nesne, yapısında kendi negatifini, karşıtını ya da çelişkisini içerir ve yaşatır. Bu nedenle her şey, her nesne, kendi kendisi ile çatışma ve çelişme durumunda bulunur.
Weber'e göre bazı dinsel inançlar, bir ekonomik zihniyetin doğuşunda rol oynamıştır.
Düşünce yapısı, yaşamın değişmesi için önemli bir etmendir. Kadınlar, daha önceden kader olarak gördüğü şeyi, artık değiştirilebilir bir şey olarak görmeye başlamıştır.
Sayfa 65Kitabı okudu
Ya olm
Dedikodu olur diye bebeğini terk etti
“Oğlumuz Ölü Doğdu' dedi
Hatice Özcan (20) aylık evliyken doğurduğu bebeğini bir telefon kulübesine bıraktı ve kocası Yusuf Özcan'a 'Bebeğimiz ölü doğdu' dedi. Korkunç gerçeği polis ortaya çıkardı.
20 yaşındaki Hatice, nişanlıyken hamile kaldığı için dedikodudan çekinip, bebeğini sokağa
Sayfa 54Kitabı okudu
Töreyi de, tarim toplumunun değer yargılarını da
Kendileri açısından yalnız yaşayan iki kadın, yoldan sapmış demekti.
Sayfa 46Kitabı okudu
“Bu gelenektir, görenektir, toplumun değer yargılarına saygı gösterilmelidir denilerek kadın üzerinde olumsuz etki yaratan pek çok konu gizleniyor. Ve onlar da, genellikle, kadın bedeni üzerinden tanimlanan gelenek ve görenekler. Biz artık şunu söylüyoruz. Eğer gelenek ve görenekler zararlı ise, kadınların insan haklarının gerçekleştirilmesi önünde engel ise, gelenek ve görenek adına saygı görmemeli” diyoruz.
Sayfa 17Kitabı okudu
Namus ya da şeref uğruna işlenen cinayetlerin büyük bölümünde temel eğilim, toplum içindeki saygınlığın korunmasıdır. Bu noktada görülen temel kaygı, değerler sistemine uygun kimliğin ve bu anlamdaki saygınlığın, güvencenin ve toplumsal desteğin kaybedilmesidir. Çevrenin namus uğruna işlenen adam öldürme suçlarına gösterdiği tepki de söz konusu kaygı ile aynı doğrultudadır.
Sayfa 15Kitabı okudu
Yaşın ölçü birimi zamansa; onu oluşturan şey deneyim. Yâni zaman, aslında bir deneyim birikiminden başka bir şey değil.
Sayfa 113
Çeşitli vaazlarda ona (Türk İnsanına), «Bir Müslüman alçak gönüllü ve kanaatkar olmalıdır. Büyük bir servet dünyasaldır. Fakirlik, göğün kapılarım açar» denmiştir. Fakat dinsel metinlerde servet edinmenin engellenmesi ile ilgili hükümler yoktur. Örneğin, «Allah tarafından kendisine mal verilip de hak yolunda harcayan kimseye haset olunmaz» deniyor. Yine, «hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalışınız» hükmü de servet edinmeyi engellememektedir.
Anadolu köylüsü, karşılığını beklemeden isteneni veren, devlete mutlak sadakati olan bir insandır, işte bu insan hiçbir fevkaladelik göstermeden, hiç yaygara koparmadan bize bunalım etkisizmiş intibasını vererek bütün yükleri sessizce üzerine almıştır.
Anadolu köylüsünün, zaman zaman bir kusur olarak yüzüne çarptığımız kendi hayatındaki sadelik, iddiasızlık, kanaat ve feragat, onun buhrana dayanmasında bir kuvvet olmuştur. Türkiye'nin buhrana dayanmasının sırrı işte buradadır.
Türkler her hastalık, hatta ölüm karşısında bile büyük tevekkül ve hekime karşı saygı gösteriyorlar, sen elinden geleni yaptın diyorlar. Ancak Cinsel İktidarsızlık söz konuşu olunca, «Doktor bey, buna bir çare bul, yoksa ben kendimi öldüreceğim» biçiminde bir tutumları oluyor. Çünkü bu durum, erkeklik değeri ile bağdaşmıyor. Erkek, aynı zamanda cinsel bakımdan güçlü kimse olmalıdır. Bu tutum cinsel benliğe verilen önemin büyüklüğünü göstermektedir.
David Hotham