Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

mahur

Dil bekàsı, Hak fenâsı istedi mülk-ü tenim, Bir devâsız derde düştüm, ah ki Lokman bîhaber!
Reklam
Hem insan nasıl cismiyle, hânesiyle alâkadardır; öyle de, kasabasıyla, memleketiyle, belki dünyasıyla alâkadar olduğunu, kendim de gördüm.
Ben bu seksen sene ömrümde seksen bin zatlardan ders aldığım halde kasem ediyorum ki: En esaslı ve sarsılmaz ve her vakit bana dersini tazeler gibi merhum vâlidemden aldığım telkinat ve mânevî derslerdir ki; o dersler fıtratımda, âdetâ maddî vücudumda çekirdekler hükmünde yerleşmiş.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Evet insanın en birinci üstadı ve te'sirli muallimi onun validesidir.
Ve onlar ki, "Ey Rabbimiz!" Diye niyaz ederler, "Bize göz nûru olacak eşler ve çocuklar bahşet; bizi sana karşı sorumluluk bilinci taşıyan kimseler için örnek ve öncü yap!
Furkân 74Kitabı okuyor
Reklam
Ey insan! Fâtır-ı Hakîmin senin mahiyetine koyduğu en garib bir hâlet şudur ki, bazan dünyaya yerleşemiyorsun. Zindanda boğazı sıkılmış adam gibi "of, of" deyip dünyadan daha geniş bir yer istediğin halde; bir zerrecik bir iş, bir hâtıra, bir dakika içine girip yerleşiyorsun. Koca dünyaya yerleşemeyen kalb ve fikrin o zerrecikte yerleşir. En şiddetli hissiyâtınla o dakikacık, o hâtıracıkta dolaşıyorsun. Hem senin mahiyetine öyle mânevî cihâzât ve lâtifeler vermiş ki, bazıları dünyayı yutsa tok olmaz; bazıları bir zerreyi kendinde yerleştiremiyor.
Hakikat hayâle karışır; mâdum bir dünyayı mevcut zannedersin.
Ve bu bağlandığım ve meftûn olduğum şu dâr-ı dünya da, kat'î bir yakîn ile anladım ki, hâliktir gider ve fânidir ölür.
"Eğer Allah'a muhabbetiniz varsa, Habîbullaha ittibâ edilecek. İttibâ edilmezse, netice veriyor ki, Allah'a muhabbetiniz yoktur."
Sürünün koyunları, babamın kitapları arasında seyrettiğim kâinat haritasının o muhteşem ve hoyrat bakışlı koçu gibi içime ürperme ve hayretle doldurdular.
Reklam
Daha şehre girmeden, Aşkale'de yattığım hanın kahvesinde, esirlikten yeni dönen yanık yüzlü, tek kollu bir biçare bana, giderken bıraktığı oğlu, karısı ve anasından hiçbirini, hattâ evinin yerini bile bulamadığı için, girdiği günün akşamında şehri terkettiğini söyledi.
"Firakın bir saniyesi bir sene kadar uzundur ve visalin bir senesi bir saniye kadar kısadır."
Bâkî-i Hakikînin muhabbet, marifet, rızası yolunda bir saniye, bir senedir. Eğer O'nun yolunda olmazsa, bir sene bir saniyedir. Belki O'nun yolunda bir saniye lâyemuttur, çok senelerdir.
Bütün firaklardan gelen feryatlar, aşk-ı bekadan gelen ağlamaların tercümanlarıdır.
"Bâkî-i hakikî yalnız Sensin. Mâsiva fânidir. Fâni olan elbette bâki bir muhabbete ve ezelî ve ebedî bir aşka ve ebed için yaratılan bir kalbin alâkasına medar olamaz"
809 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.