Ey iman edenler, Allah için hakkı ayakta tutanlar ve adaletle şahitlik yapanlar olunuz. Bir kavme olan kininiz, sizi adaletsizliğe sevketmesin. Adaletli olun, çünkü o, takvaya daha yakındır.
"Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutun, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Herhangi bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adaletsiz davranmaya itmesin. Adaletli olun; bu, takvâya daha uygundur. Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır."
"Bir topluma olan kininiz sizi adaletsizliğe sürüklemesin. Adil olunuz. Bu takvaya daha yakındır. Allah'tan sakının. Elbette Allah yaptıklarınızdan haberdardır."
Maide Süresi 8. Ayet
51. Ey iman edenler! Yahudileri ve hıristiyanları veli edinmeyin. Onlar birbirlerinin velileridir. Sizden kim onları dost edinirse şüphesiz o da onlardandır. Allah zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.
[Konuya ilişkin başka delilleri de dikkate alarak âyeti şöyle yorumlamak mümkündür: Yahudileri veya hıristiyanları, onlara benzeme çabası içine girecek ve hayati sırları onlarla paylaşacak ölçüde veli (dost) edinmek yasaklanmıştır, bunu yapanlar artık müminlerin değil, onların gerçek dostları olur. Ancak bu yasaklama, onlarla iyi geçinmemek anlamına gelmez. Nitekim Kur'an Müslümanlara karşı düşmanca tavır almayan gayrimüslimlerle beşeri münasebetlerin iyi yürütülmesini ve haklarında adaletli davranılmasını tavsiye etmekte, böyle yapanları yüce Allah'ın sevdiğini bildirmektedir (Mümtehine 60/8).]