Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
-Yüreği Alparslan olanın nasibi Malazgirt olur...
26 Ağustos 1071 Türklerin Anadolu’ya giriş tarihidir; 26 Ağustos 1922 ise Anadolu’dan asla çıkmayacağımızın belgesidir. Tarihin en şerefli milletinin yeni destanlar yazmasını kimse engelleyemez. Kökümüz mazide, gözümüz atide. Malazgirt Zaferimiz kutlu olsun.🇹🇷
Reklam
Ermenistan: "Doğu ve Güneydoğu Anadolu, işgal edilmiş Ermeni toprağıdır!" iddiasından vazgeçmiş değil. İsrail: "Fırat'tan Nil'e kadar uzanan topraklar, Tevrat'la bize verilmiştir! sevdasında. Gözümüz Kör değil görüyoruz: Suriye, Hatay'dan Hakkari'ye kadar olan topraklarımızı kendi Milli sınırları içerisinde gösteriyor. Yunanistan megalo ideası dolayısıyla, Anadolu'yu yeniden Anatolia yapma gayretinde. Rusya, deli Petro dan beri hem Doğu Anadolu'muzu hem boğazlarımızı ele geçirmek istiyor. Bir de, 1071 Malazgirt zaferimizden sonra batılı dostlarımızın, kat'iyyen vazgeçmediklri ŞARK MESELELERİ var. Şark Meselesi, bizi bütün Anadolu topraklarından söküp atmaktır. Pakistan dışında hiçbir İslam ülkesi yanımızda değil. Aksine hepsi Hristiyan Batı ile kol kola,koyun koyuna.
30 Ağustor Zafer Bayramı mız Kutlu Olsun...
Ağustos ayı ve zaferlerimiz Ağustos ayının Müslüman Türk Milleti için büyük önemi vardır. Ağustos ayı şanlı tarihimize “zaferler ayı” olarak geçmiştir. Ağustos ayının tapusu Müslüman Türk Milleti’ne aittir. Ağustos ayı; Müslüman Türk Milleti’nin kahramanlığının destanlaştığı zaferlerimizin ayıdır. Takvim yapraklarını çevirdiğimiz zaman, ağustos ayının her gününde adeta Müslüman Türk Milleti’nin mührüne şahit oluruz. 6 Ağustos 1571 = Magosa’nın fethi 8 Ağustos 1635 = IV. Murat’ın Revan’ı fethi 9 Ağustos 1915 = Anafartalar zaferi 10 Ağustos 1915 = Conkbayırı zaferi 13 Ağustos 1529 = Kanuni Sultan Süleyman’ın Sava nehrini geçtiği gün 14 Ağustos 1974 = Kıbrıs Barış Harekâtı 20 Ağustos 1543 = Barbaros Hayrettin Paşa’nın Nice fethi 23 Ağustos 1921 = Sakarya Meydan Muharebesi 23 Ağustos 1514= Yavuz Sultan Selim’in Şah İsmail’i tarihe gömdüğü Çaldıran Zaferi 25 Ağustos 1516 = Halep’in fethi 26 Ağustos 1071 = Malazgirt Zaferi 27 Ağustos 1389 = Murat Hüdavendigar Han’ın Kosova Zaferi 29 Ağustos 1521 = Belgrad’ın fethi 30 Ağustos 1922 = Başkomutanlık Meydan Muharebesi.
446 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
NESİL YAYINLARI / 77. BASKI İtiraf etmeliyim ki kitaba başlarken bu kadar çok seveceğimi, keyif alacağımı tahmin dâhi edemedim. Kayı Han Boyu.. Malazgirt Zaferi’nden sonra Anadolu’ya akan yüzlerce boydan sadece biri... Bu kadar küçük bir boy nasıl bu kadar kuvvetli direnir de Söğüt’ü yurt edinirler hayret ediyorsunuz. İnanılmaz keyifliydi benim için bu kitabı okumak. Yazarın dili, kullandığı kelimeler ve olay örgüsünü verişi muazzamdı. Keyifli okumalar..
Merhaba Söğüt
Merhaba SöğütYavuz Bahadıroğlu · Nesil Yayınları · 20212,726 okunma
Reklam
🇹🇷Bugün 26 Ağustos 1071 Malazgirt Meydan Muharebesi'nin zaferle sonuçlanmasının 951. yıl dönümü, kutlu ve mübarek olsun. Allah müslüman alemine ve yüce milletimize zeval vermesin.
Böyle Bir Günde Şanlı Ecdadımızı Minnet ve Rahmetle Anıyoruz.
26 Ağustos 1071 MALAZGİRT ZAFERİ 26 Ağustos 1922 BAŞKOMUTANLIK MEYDAN MUHAREBESİ ZAFERİ Kutlu olsun...
Malazgirt Savaşı
Bu tarihe kadar sadece yağma ve ganimet için Anadolu’ya giren ve amaçlarına ulaştıktan sonra hızla geri çekilen Türkmenler, bu savaştan sonra artık devamlı kalmak üzere Anadolu’ya girmeye başlamışlardır.
Sayfa 158Kitabı okudu
TÜRKÇEYE YAPILAN BARBARLIK
(...) Tarihine, kültürüne, medeniyet ve san'atına yabancı bir yaratık için bütün kalleşlikler, bütün züppelikler, bütün inkârlar kısacası mutlak bencillik ve yıkma zevki mümkün görünür, kolay görünür. Böyleleri için Malazgirt herhangi bir ova, Rumelihisarı herhangi bir duvar, Bursa şehirlerden bir şehir, Sakarya da rastgele bir ırmaktır. Gider, görür ve daha güzel ırmakları, yeşili daha göz alıcı ovaları, daha büyük şehirleri düşünür geçer. İşte bu kültürsüzlük, bu soysuzluktur ki, kelimeleri, kravatlara, mendillere döndürüyor, onlar, böylece de "kent"i "şehir", "koşul"u "şart", Farsça "zor"dan zorlama "zorunluluk" ucubesini "mecburiyet", Ermenice ve Ermenice çeşnili "örneğin"i "mesela" yerine koymaktan çekinmiyor (...) Tarık Buğra - (Hisar, 1967)
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.