Şunu da, sonra sonra, hep düşünmemiş miydim? Dayımın, ortaokula gitmem için zorlaması nedendi? Dayım, daha çok okurdu da, bunun için mi, bir 'sonuca' çabuk varıyordu? Oysa, babam, dayımdan daha bilge bir insan sayılamaz mıydı? Bilgeliği körletecek denli mi yoğundu korku, anlatılanlar ve örnekler? Ortaokuldan sonraki okulları, daha yüksek
276 syf.
·
Puan vermedi
·
16 günde okudu
Kitap dostu arkadaşlarımla birlikte okuduk öyküleri. Birlikte okumak ayrı bir keyifti. Mitat Enç’in Uzun Çarşı’nın Uluları adlı kitabında 22 öykü yer alıyor. Geleneksel anlatıya sahip karakter hikâyeleri bunlar. Gaziantep yöresinin gelenekleri, yapıları, söyleyiş tarzını içinde barındıran hikâyelerde dönemin zihniyetini net olarak görebiliyoruz.
Uzun Çarşının Uluları
Uzun Çarşının UlularıMitat Enç · Ötüken Neşriyat · 1993351 okunma
Reklam
İstanbul'a geldikten iki ay sonra kumaş satan bir manifatura dükkânında tezgâhtarlık yapmaya başladı Zarife. Kazandıklarını biriktiriyordu. Okuma aşkıyla gelmişti, hem okuyup hem çalışacaktı.
Deli Osman ağa
Deli Osman Ağa: Gödülüş Köyünden 1879 (1296) doğumlu olup doğum yeri Gödülüş köyüdür. Evvelâ Kuzbağ köyünde sonra Reşadiyede yerleşmiş ve manifatura dükkânı açmış bir ev ve bir de han yaptırmıştı. Sonra bunları satmıştır. Lakabının aksi olarak zeki çalışkan atak ve müteşebbis bir zat olup Tokatta, Sivasta, İstanbulda halı alıp satmakla meşgül idi. Deli Osmanın bir vecisezi Reşadiyelilerin ağzında dolaşır oda şudur: Reşadiyede, Reşadiyeden ayrılanları köprü başında selâmlamak ve selâmet dilemek âdet olduğundan Reşadiyede uzun yıllar Kaymakamlık yaparak hiç bir eser bırakmadan tam halka veda ederek hareket edeceği sırada "Kaymakam beyefendi Allah selâmet versin elinde bulunan uzun bir sopayı kendisine uzatarak lütfen bu sopayı buraya dikiniz de bir eseriniz kalsın." demiş bu suretle Kaymkamı uğurlamış ve halkı ikaz etmekle beraber Kaymakama da güzel bir ders vermiş olduğunu hikâye ederler. Deli Osman çalışkan ve atılgan idi. Karanlık dere suyunun Ferekse köyünden itibaren kasabaya kadar olan su yolu kısmının açılmasını teahhüt etmiş ve bu teahhüdünü muavaffakiyetle yaparak 1926 da Reşadiyenin her tarafı karanlık dere suyu ile sulanmıştı. Reşadiye İlçesi Tarih, Coğrafya, Sağlık, Eğitim, Tarım, Köyler ve Yetişen şahsiyetler Sayfa 570 Prof. Dr. Ali Rıza Atasoy Milli Mecmua Yayınları 1950 İstanbul
Büyük Erzincan Depremi Öncesi Reşadiye
27 Aralık 1939 Tarihinde Gerçekleşen 7.8 Şiddetindeki Erzincan depremi öncesi Kasabada mevcut binalar şöyle idi: Bir hükümet konağı, belediye ve askerlik binası ve dispanser beş sınıflı mükemmel bir Gazi ilkokul binası, talebe için bir pansiyon binası, jandarma ve tevkifhane binası, postahane binası, taş minareli güzel bir cami, ruhsatı alınmak üzere olan ve bütün dolapları eczayı tıbbiye ile dolmuş bir eczane, bahçelerle çevrilmiş iki katlı konaklar, evler, yedi fırın, üç demirci dükkanı, bir kalaycı dükkânı, bir bakırcı dükkânı, iki berber dükkânı, altı terzi dükkânı, beş bakkaliye mağzası, bir hırdavat dükkânı, beş kahvehane bir fotoğrafçı ve kuyumcu dükkânı, bir kasap, iki kunduracı dükkânı, bir lokanta, bir otel, dört han. İnhisar bayileri mağzaları, dört manifatura mağzası, hal vesaire mevcut idi. Tokat Reşadiye İlçesi Tarih, Coğrafya, Sağlık, Eğitim, Tarım, Köyler ve Yetişen şahsiyetler Sayfa 45 Prof. Dr. Ali Rıza Atasoy Milli Mecmua Yayınları 1950 İstanbul
Öğlen yemeği için yukarı çıkardık. Simon evden sandviç almaya yanaşmaz; çalışırken sıcak yemeğe ihtiyacımız olduğunu söylerdi. Yirmi beş sente iki sosis, bir maşrapa kök bira, bir dilim pasta alırdık; pamuk gibi yumuşak küçük ekmekler içinde verilen sosislerden bodrum katının havasını kokutan hardalın aynısı damlardı. Beş katlı binaların karanlık silueti dükkânların Noel aydınlığı içinden Kuzey alacakaranlığına doğru yükselirken rüzgarın taşıdığı kızıla çalan küllerin kasvete boğduğu kasvetli cumartesi gecesi önemli olan bir işçi olarak, kızlarla eşit şartlar altında işçi giysileriyle boy göstermek, bu çıtırdayan, ışıldayan, göz alıcı hırdavat, zücaciye, çikolata, bozuk para, mücevherat, manifatura, muşamba ve başarılı şarkılar pazarına ait olmaktı; Chicago Caddesi'nden aşağı tramvaylar gümbürtüyle inerken iki adım ötemizdeki sinemadan gelen müzik sesiyle tepinen yüzlerce insanın ağırlığıyla titreşen zemini omuzlarında taşıyan biz Atlaslar için bile önemliydi bu.
Reklam
45 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.