Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sartre'nin siyah ozanların Marksizmi yeğlemesini neden zenciliğin mantıksal sonucu olarak gördüğü anlaşılıyor. Olan biten aslında şu: Zencinin günahı simgelediğini fark ettiğim için, zenciden nefret etmeye başlarım. Derken, bir zenci olduğumu anlarım. Bu çatışmadan kurtulmak için iki çözüm vardır önümde. Ya başkalarının derime dikkat etmesini isterim ya da tersine derimin farkına varmalarını isterim. O zaman kötü olan şeyi değerli kırmaya çalışırım -çünkü düşünmeden Siyah'ın kötülüğün rengi olduğunu kabul etmişimdir. Karşısında sağlıksız, çatışmalı, düşlemlerden beslenen, çelişkili, sonuçta insanlıkdışı bir çözüm bulmak vardır zorunda kaldım bu nevrotik duruma son vermek için elimde tek bir çözüm vardır: başkalarının çevremde yarattığı bu saçma dramdan uzaklaşmak, ikisi de kabul edilebilecek gibi olmayan bu iki çıkış yolunu bir kenara koymak ve insanca bir tekillikten evrensele yönelmek. Zenci dalınca, başka bir de işte aşağı inince olağanüstü bir şey olur.
Sayfa 156 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Tartuffe'le Mülakat
Güzel bir gece yarısı idi. Yerler yeni yağmış karla gıcır gıcırdı. Bir müddet tiyatronun önünde durarak seyircilerin çıkmasını bekledim. Muayyen bir düşüncenin insan çehresine getirdiği değişikliği görmek kadar faydalı bir eğlence olur mu? Hususuyla bu değişikliğin mekanizmasını bilirsek... Bütün bu kalabalık saatlerce dünyanın en zalim eline
Sayfa 149Kitabı okudu
Reklam
Fanon'un ilgilendiği ve sonunda ortadan kaldırmak istediği şey, aşağı olma halinin dinamiğidir.
Sayfa 15 - ENCOREKitabı okudu
Avrupa'da, Kötülüğü Siyah temsil eder. Cellat siyah adamdır, Şeytan siyahtır, zifiri karanlıktan söz edilir, kirli olan karadır- bu fiziksel kirlilik için de manevi kirlilik için de geçerlidir. Hepsini saymaya kalksanız, Siyah'ı günaha dönüştüren ifadelerin çokluğuna şaşarsınız. Avrupa'da, zenci gerek somut gerek simgesel anlamda, kişiliğin kötü yanlarını temsil eder. Bu önerme anlaşılmadığı sürece, ''Siyah sorunu'' konusunda yerimizde saymaya mahkûm oluruz. Siyah, kara, gölge, zifiri karanlık, gece, yeryüzünün labirentleri, dipsiz derinlikler, birini karalamak; öte yanda: masumiyetin aydınlık bakışı, barışın beyaz güvercini, masalsı cennet ışığı. Güzeller güzeli sarışın bir çocuk, nasıl da huzur, nasıl sevinç ve her şeyden önce umut veren bir ifade! Güzeller güzeli bir siyah çocukla karşılaştırılamaz bile. Avrupa'da, demek ki, uygarlaşmış ve uygarlaştırıcı tüm ülkelerde, zenci günahı simgeler. Aşağı değerlerin arketipini zenci temsil eder.
Sayfa 149Kitabı okudu
değersizlik hissi
İnsan, doğa güçlerine ve bazı hayvan türlerine oranla zayıf bir varlıktır. Bu nedenle, her insanın var oluşunda eksiklik duygusu vardır. Çünkü insan, çocukluk döneminden ötürü, yaşamına normal bir çaresizlik içinde başlar. Çocukken, güçlü yetişkinler arasında yaşayan güçsüz bir varlıktır. Sonraki yaşamı boyunca, daha önce kendisine egemen olan
... yeni, çağdaş insan keyif süren ve oradan oraya dolaşan bir seyirci, gözlemci haline gelmiştir ve bu durum­da artık büyük savaşlar, büyük devrimler bile bir anlık bir süre için de olsa hiçbir şeyi degistire­miyecekleri bir duruma gelmişlerdir. ... dışa etkisi olmayan öğrenilmiş olanların birbiri üstüne yığılmış bir kar­makarışıklığı içine, canlı hale gelmeyen bir öğre­tim içine gömülür. Bir kez dıştan, dışsal olana ba­kılırsa, içgüdülerin (içselliğin) tarih yoluyla kaldirilip atılmasinın, insanları nasıl aşağı yukarı bir alay soyut varliklar ( abstractis) ve gölgeler hali­ne getirdiği hemen farkedilir: kimse kendi kişiliğini ortaya koymaya cesaret edemez artık, tam ter­sine aydın, bilgin, ozan, politikacı olarak kendi yüzünü örtüp maskeler.
Reklam
İşin içine politika girmese, ırk hakkında politik bakımdan önem taşıyan hiçbir şeyin bilinmediğini söylemek yeterdi. Irklar arasında yaratılıştan gelen birtakım anlıksal ayrılıklar bulunduğu bir ihtimal olarak kabul edilebilir; ancak, bu ayrılıkların neler olduğunu henüz bilmiyoruz. Yetişkin bir insanda çevrenin etkileri kalıtsal etkileri maskeler. Ayrıca, çeşitli Avrupalılar arasındaki ırksal ayrılıklar, beyaz, sarı ve kara derili adamlar arasındaki ırksal ayrılıklardan daha belirsizdir; çeşitli modern Avrupa uluslarının kesinlikle birbirinden ayırt edilebilmesine yarayacak belirgin fiziksel özellikler yoktur, çünkü bu ulusların hepsi de çeşitli ırkların karışımından türemişlerdir. Anlıksal üstünlüğe gelince, her uygar ulus bu alanda kendisinin üstün olduğunu, görünüşte akla yakın nedenlere dayanarak savunabilir ki, bu da hiçbirinin savının geçerli olmadığını tanıtlar. Yahudilerin Almanlardan aşağı olması olanak dahilindedir, ama Almanların Yahudilerden aşağı olması da aynı derecede olanak dahilindedir. Darwin-taklidi anlaşılmaz bir dili bu soruna uygulamak baştan aşağı bilimdışı bir iştir. İlerde edineceğimiz bilgiler ne olursa olsun, şimdiki halde, bir ırkı başka bir ırktan üstün tutmak için hiçbir haklı neden gösterilemez.
_Bir insanı anlamak istiyorsanız onun amaçlarına bakın çünkü bireyin gelecekten beklentileri, hayatını şekillendirir. Bireyin hayatı, barındırdığı aşağılık duygusunu telafi edip üstünlük kurma çabası ile geçer. Her amaç, bir yoksunluktan doğar. Örneğin, bir kız arkadaşın olsun mu istiyorsun. Bu durumda bir kız arkadaşın yoksunluğunu
90 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.