Kendi kutsal kitaplarını bile tahrif edecek kadar yoldan çıkmış olan yahudilerin, dinlerini terkederek İslam Peygamberi’ni tanımalarını ve onun getirdiklerine inanmalarını beklemek aşırı iyimserlik olurdu..
لَوْ وُزِنَتِ الدُّنْيَا عِنْدَ اللّٰهِ جَنَاحَ بَعُوضَةٍ مَا شَرِبَ الْكَافِرُ مِنْهَا جُرْعَةَ مَاءٍ – أو كما قال –
meal-i şerifi: "Dünyanın Cenab-ı Hakk'ın yanında bir sinek kanadı kadar kıymeti olsa idi kâfirler bir yudum suyu ondan içmeyecek idiler."
وَبَشِّرِ الَّذٖينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ اَنَّ لَهُمْ جَنَّاتٍ تَجْرٖي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُؕ كُلَّمَا رُزِقُوا مِنْهَا مِنْ ثَمَرَةٍ رِزْقاًۙ قَالُوا هٰذَا الَّذٖي رُزِقْنَا مِنْ قَبْلُ وَاُتُوا بِهٖ مُتَشَابِهاًؕ وَلَهُمْ فٖيهَٓا اَزْوَاجٌ مُطَهَّرَةٌ وَهُمْ فٖيهَا خَالِدُونَ﴿٢٥﴾
25. (Resûlüm!) İman eden, bir de sâlih* amellerde bulunanlara, kendileri için alt tarafından ırmaklar akan cennetler (hazırlandığın)ı müjdele! Onlara orada ne zaman rızık olarak bir meyve verilse: “Bu, daha önceden (dünyada) rızıklandırıldığımız şeydir.” diyecekler. Onlara (tatları bambaşka güzellikte olmakla beraber dünyadakilerin) benzerleri verildiği için (böyle derler). Onlar için orada tertemiz** eşler de vardır ve onlar, orada sürekli (ebedî) kalacaklardır.
Şunu iyi bilin ki, Allah dostlarına hiçbir korku yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir.
Onlar hakkıyla iman etmişlerdir ve Allah'a karşı gelmekten sakınıp vazîfelerini tam olarak yerine getirirler.
Onlar için dünya hayatında da, âhirette de müjdeler vardır.
Unutulmamalıdır ki bölünüp parçalanmak bir Firavun ahlakıdır ve müslümanlar her ne adına olursa olsun asla ve asla bölünüp parçalanmamalıdır. Bölünenler Firavun'un dediğini ve uyguladığını yaşadıkları çağa ve ortamlara taşıyan aldanmış kişilerdir.
Sayfa 369 - Haliç Üniversitesi YayınlarıKitabı okuyor