"Şairin dediği gibi, medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar. Marifet bu tek dişli canavara yem olmamak, hangi devirde, hangi ülkede olursan ol güçlü kalmaktır. Güçlü kalmak ta zekâ ister, bilek ister, yürek ister, çelik gibi sağlam sinirler ister."
Istakoz, karides yiyince medeni, çiyan çekirge yiyince vahşi olursun; ormanda çıplak gezince vahşi deniz kenarında çıplak gezince medeni olursun. Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar!
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilâl!
Kahraman ırkıma bir gül… ne bu şiddet bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl,
Hakkıdır, Hakk’a tapan,
İstiklal Marşı'nın dördüncü kıtasının son dizesinde (Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar) geçen canavarın "kurt" olduğu, "ulusun, korkma... " ile başlayan da bir önceki dizeden kolaylıkla anlaşılır. Burada Avrupa medeniyeti, ürkütücü bir şekilde ulumakla birlikte, ağzında tek bir diş kalmış ihtiyar bir kurtla sembolize edilir.
Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar
Gerçek medeniyet vahşileşemez, kendi varlığını korumak için zayıf milletleri yok etmeye kalkışmaz. Medeniyet; sömürmekle, yağmalamakla, katliamla doğamaz; ilim, teknik, sanat ve yüce bir ahlak ile var olur.
Dostoyevski'ye yasak geldi.
Nobel verdikleri Pasternak, Soljenitsin''de sırada mı?
Sen romanı bizden öğrendin, diyen Dostoyevski'nin Batılılara cevabı: Biz ona Rus damgasını vurduk; şimdi de siz, bizden öğreneceksiniz.
Sen misin bunu söyleyen? Biz de seni yok sayarız.
Fransız romancı Camus de demiş ki: Dostoyevski olmasaydı, çağımızın aydını olmazdı. Sen misin bunu diyen? Senin de Nobel ödülünü geri aldık, sen zaten bizden değilsin, Cezayirlisin.
Aslında yıllar önce Yakup Kadri söylemişti de biz, duymamazlıktan gelmiştik. Demişti ki: Batının acımasızlığını gördük ve ondan kaynaklı bütün değerlerimiz yıkıldı.
Son söz Akif'in: Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar.
Prof. Dr. Durali Yılmaz
İSTİKLAL MARŞI
Kahraman Ordumuza
Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak,
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül; ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen
Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak,
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Mehmet Akif Ersoy’un “medeniyet, dediğin tek dişi kalmış canavar,” ifadesi üzerine Sebilürreşad Dergisi’nde hazırladığım yazı… ✍🏻 İstiklâl Marşı’nda vurgulanan canavarı günümüzde de görmeye devam ediyoruz… Gelişmiş teknolojisini insanları öldürmek için kullanan canavarı görmek için Batı medeniyetine bakmak yeterlidir. İstiklâl Marşı’nın kabulü üzerinden 103 yıl geçti ama canavarların bu davranış şekilleri hiç değişmedi. 📝
Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak,
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül; ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal…
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin
Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak,
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül; ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal…
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin