Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ATSIZ'DA DİL VE EDEBİYAT Dil: Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olan ve bitirme tezini, Osmanlı döneminde sade Türkçe akımının öncülerinden Edirneli Nazmi'nin Dîvân-ı Türkî-i Basît'i üzerinde yapan Atsız'ın dil konusundan uzak kalmayacağı ve bu konuya sık sık temas edeceği açıktır. Onun, Türkçe konusundaki düşüncelerine
Muvelleh Kavramı: Veli mi, Deli mi?
Hal ve tavırları itibariyle alışılmış olandan farklılıkları bulunan muhalif sufileri tanımlamak bir sorun olmuştur. Esasında bu sufileri nitelemek için üzerinde uzlaşılmış bir terimin olmadığını da vurgulamak gerekir. Fuad Köprülü, Abdülbaki Gölpınarlı gibi bazı araştırmacılar Kalenderi, Haydari gibi derviş zümrelerini
Sayfa 73 - Kitap Yayınevi, İnsan ve Toplum Dizisi - 70, 2. Basım, Birinci Bölüm, Şam ve Anadolu Dolaylarında 7./13. Yüzyılda Tasavvuf ve Muvelleh Dervişlik, MUVELLEH KAVRAMI VE TARİKATLAR
Reklam
206 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Sevgili Dost
Bu zamana kadar hiç mektup türünde bir eser okumamış biri olarak bu kitabı çok beğendim .Ali Uralın şahsına münhasır üslubuna ,kelimelerle olan oyununa ,kişileştirme biçimine ,diline hayran kaldım .İlk defa mektup türünde eser okuyacak olanlar için çok iyi bi seçim olacağını düşünüyorum .Ben de birinin vesileyle okudum ve çok sevdiğim kitaplardan
Posta Kutusundaki Mızıka
Posta Kutusundaki MızıkaA. Ali Ural · Şule Yayınları · 202020bin okunma
Atsız'ın Kalem Kavgaları ve Kalem Kavgalarında Atsız Üslubu 1930'lardaki kalem kavgaları: Atsız, kalem kavgalarıyla da tanınmış bir isimdir. Onun deyişiyle "mürekkepli kalem tartışmaları” ilk yazı hayatından vefatına kadar sürer. Bu tabiri Atsız, 1956 yılında Ocak gazetesinde yazdığı "Bir Felsefe Öğretmeninin Yanlışları"
ATSIZ'DA TURAN TURANCILIK: Türkçülüğün ikinci kanadı Turancılıktır. Irkçılık, Türkçülüğün "iç davası", Turancılık ise "dış davası"dır. Atsız'a göre Turancılık "Türk Birliği"dir. Daha 1934 yılında yazdığı "Yirminci Asırda Türk Meselesi” başlıklı yazının birincisi "Türk Birliği" adını taşır. Ona
ATSIZ'DA IRK-IRKÇILIK / SOYCULUK:Kimlerin Türk olduğu konusunda Atsız'ın geldiği son noktayı yukarıda belirttik. Başlangıçta Türk kökünden gelmeyenleri Türk saymayan Atsız, daha sonra Türk kökünden gelmiş kadar Türkleşmiş olanları ve başka bir ırkın şuurunu taşımayanları da Türk saymaktadır. Atsız bu konudaki fikrini örneklerle de
Reklam
Üçüncü Meşrutiyet
Sultan VI.Mehmet Vahdettin, 21 Aralık 1918'de Meclis-i Mebusan'ı dağıtma kararı verdiğinde, hem ülkeyi savaşa soktuğu için eleştirilen, hem de 5 Kasım 1918'de kendi kendini feshetmiş olan bir partinin, İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin listelerinden seçilmiş kişilerin çoğunlukta olduğu bir meclise son veriyordu. Bu yüzden meşru olduğu kolaylıkla öne sürülebilecek bu karar, aynı zamanda Anayasa'ya da uygundu. Ancak, yine Anayasa'ya göre dört ay içinde yeni bir meclisin toplanması seçim kararı da alması gerekiyordu. Sultan bunu yapmadığı gibi, iki hafta sonra, 4 Ocak1919'da, seçimlerin barış sonrasına ertelendiğine ilişkin ikinci bir karar aldı. Bu, Anayasa'nın ihlaliydi ve İkinci Meşrutiyet böylece sona ermiş oldu Sultan VI. Mehmet Vahdettin, belki mutlakiyet istemiyordu. Ama şu da bir gerçekti ki, ülke artık temsili rejimle yönetilmiyordu. Doğu Anadolu'da örgütlenerek Erzurum ve Sivas Kongreleri'ni toplayan Müdafaa-i Hukukçular, bu fiili mutlakiyete karşı ısrarla seçim isteklerini dile getirdiler ve sonunda bu amaçlarına ulaştılar.Damat Ferit Paşa'nın sadrazamlıktan istifasından sonra, 2 Ekim1919'da iş başına gelen Ali Rıza Paşa Hükümeti, 7 Ekim'de seçim kararını açıklayarak Meşrutiyet'e üçüncü kez geçildiğinin haberini vermiş oldu.
Sayfa 103Kitabı okudu
"Harekat ordusu yolda"
İsyana, dolayısıyla da mutlakiyete geri dönüş olasılığına karşı taşranın ilk tepkileri, 14 Nisan'da görüldü. Selanik'te düzenlenen Meşrutiyet yanlısı miting, İstanbul'a Meşrutiyet'i kurtarmaya gitme kararıyla sonuçlandı ve gönüllüler hazırlanmaya başladı. Ertesi gün birçok taşra kentinden İstanbul'a protesto telgrafları
432 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Cumhuriyet Tarihinin İlk Kadın Gazetecisi
Osman Balcıgil’in İpek Sabahlık isimli eseri Cumhuriyet’in ilk yıllarına damgasını vuran gazeteci yazar Suat Derviş’in hayatını konu edinmektedir. Genç cumhuriyette kendisi de genç olan yazar, ülkesiyle birlikte darbeler yaşamış, kimi zaman afaroz edilmiş, çok sevdiği ülkesinden uzakta yaşamak zorunda kalmıştır. Her defasında düştüğü yerden yeniden kalkmayı bilmiş bunun için mücadele etmiştir . Kitapta o dönemde yaşayan Nazım Hikmek,Mehmet Rauf ve bir kaç yazar şair ile geçen anılarına şahit oluyoruz. Osman Balcıgil ‘in okuduğum üçüncü kitabı keyif verici ve diğer eserlerinde de aynı samimiyeti bulduğum gibi bu kitapta buldum. Suat Derviş, Cumhuriyet tarihinin ilk kadın gazetecisi aynı zamanda yazarı. Ülkesi için en iyiyi isteyen aydınların gördüğü eziyetten nasibini fazlasıyla almışBu yolda, doğurmak üzere olduğu oğlunu kaybetmiş .Onlarca kez sinemaya ve sahneye uyarlanan FOSFORLU CEVRİYE isimli romanında, “hayatının aşkı”nı betimlemiş. Bu eseriyle sadece kendi ülkesinde değil, pek çok ülkede de gönülleri fethetmiş.Suat Derviş’in soluk kesen dramını, İPEK SABAHLIK’ta sevinerek, gıpta ederek, okudum . Tıpkı Nâzım Hikmet’in annesinin hayatının kaleme alındığı ELA GÖZLÜ PARS CELİLE’yi ve bir Sabahattin Ali romanı olan YEŞİL MÜREKKEP’i okurken olduğu gibi.
İpek Sabahlık
İpek SabahlıkOsman Balcıgil · Destek Yayınları · 20172,321 okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.