18 MART ÇANAKKALE DESTANI
18 MART ÇANAKKALE DESTANI
Şair Mesut Kılıçoğlu
Çanakkale’yi yazıyorum size,
Selâm olsun tüm şehidlerimize.
Anlatacağım yiğit Mehmetleri,
Kefene Sığmayanlar - Garib Çoban
Kefene Sığmayanlar - Garib Çoban
🇹🇷 🇹🇷 🇹🇷 🇹🇷 🇹🇷 🇹🇷 🇹🇷 🇹🇷 🇹🇷
(15 Temmuz Anısına)
Galubelada verdiği sözü tutmanın vekili ümmet.
Mü’min müşrik bir taraf seçti.
Makam-ı Mahmuda iş bu destan kaldı.
HZ. PEYGAMBER (A.S.V.)'iN iSiM VE KUNYESiNi ALMA HAKKINDA
Atalanmizin Muhammed isminden kacinarak ayni seyi ifade eden
"Mehmed" ismini vaz'etmeleri, esine rastlanamayacak bir incelik
ornegidir: Sevgisi icin aynilik saygisi icin gayrilik. Kendisi asker, askeri
mehmetcik. Ordusu peygamber ocagi ve islami tarihi hep boyle
Bu vesile ile atalanmizi rahmetle minnetle anar, milletimizi tekrar
bu mukaddes yola, bin yillik serefli yola irsad etmesini Cenab-i Mevlamizdan niyaz ederiz
Sayfa 301 - AkcagKitabı okudu
Sana dar gelmeyecek makberi kim kazsın?
Kitap 1915 Çanakkale Savaşı'nı konu alıyor. Adım adım bu savaşa nasıl girildiğini anlatması açısından olaylar arasında bağlantı kurulabiliyor. Boğazlara ele geçirme fikri ilk olarak o dönemler İngiliz deniz bakanı olan Churcill tarafından ortaya atılıyor. Daha sonra bu fikir gerçekleştirilmek üzere harekete geçiliyor. Çok büyük bir donanmaya sahip İngilizler ve -buna Yeni Zelandalılar, Hintler, Avustralyalılar gibi devletler de dahil- yıkılmaya yüz tutmuş Osmanlı karşı karşıya geliyor. Eğer Mehmetçiğin vatan sevgisi olmasaydı bu toprakların elimizde olması belki de çok zordu. Bu toprakların her karışı kan.. Şehit kanı.. Bu tür kitapları hep okumalıyız aslında ki gaflete daldığımızda bizi kendimize getirsin. İnsanın içinde vatan sevgisi oldu mu başaramayacağı şey yoktur. Her zaman savaşmak gerekiyor, tabii sadece silahla değil, beyinle, kalemle.. Her neyle olursa olsun aynı yerde kalmamak için mücadele etmeli, ama değerlerini yitirmeden.
"Sana dar gelmeyecek makberi kim kazsın,
Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın"
Mehmet Akif Ersoy
Söyle bana Mehmetçik sana dar gelmeyecek makberi kim kazsın?
Gelmiş geçmiş tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum.
Askeri militarizm ile Mehmetçik sevgisi arasında çok ince bir çizgi var . Beni o çizgi diğer canlı türlerinden ayırıyor ..:-)
General Tahsin Yazıcı (Türk Birliği Komutanı) maiyetinde Tümen Komutanlığında ziyâretteyiz. Dış kapıda dururken bizim bir taburumuz da üstü açık cemselere binmiş, bayraklarını açmış, cepheye hareket ediyordu. Askerlerimiz giyinik ama neticede yağan şiddetli bir yağmur var. Buna rağmen Mehmetçik bayrağını çekmiş, hiçbir şeye aldırmadan gidiyor. Başka bir general bize 'Askerlerinizdeki bu maneviyat üstünlüğünü araştırdım. Bunun sebebi sizdeki bayrak sevgisi. Bakınız dışarıdaki askerler şevk içinde gidiyorlar. Açmış bayrakları. Zaten dikkat ettim, bir Türk müfrezesi nereye bir kamp yapsa yahut karargah kursa hemen bayraklarını çekiyorlar. Onun etrafında yerleşip işlerine bakıyorlar." dedi."
Sayfa 7 - Türk Gücü-Nail KocabayKitabı okudu
Dünyanın En Yürekli Ve Kahraman Askeri Mehmetçik...
Üsteğmen Casey Anlatıyor…
25 Nisan 1915 günü Conk Bayırı'nda Türkler ve birleşik kuvvetleri arasında korkunç siper savaşları oluyor. Siperler arasında 8 – 10 metre mesafe var, süngü hücumundan sonra savaşa ara verildi.
Askerler siperlerine çekildi. Yaralılar ve ölüler toplanıyor.
İki siper arasında açıkta ağır yaralı ve bir bacağı kopmak üzere olan İngiliz Yüzbaşısı avazı çıktığı kadar bağırıyor, ağlıyor, kurtarın diye yalvarıyordu. Ancak hiçbir siperden, kimse çıkıp yardım edemiyordu. Çünkü en küçük bir kıpırdanışta yüzlerce kurşun yağıyordu.
Bu sırada akıl almaz bir olay oldu. Türk siperlerinden beyaz bir iç çamaşırı sallandı. Arkasından aslan yapılı bir Türk askeri silahsız siperden çıktı. Hepimiz donup kaldık. Kimse nefes alamıyor, ona bakıyorduk.
Asker yavaş adımlarla yürüyor. Siperdekiler kendisine nişan almış bekliyordu. Asker yaralı İngiliz Subayı'nı okşar gibi yerden kucakladı, kolunu omzuna attı. Ve bizim siperlere doğru yürümeye başladı. Yaralıyı usulca yere bırakıp geldiği gibi kendi siperine döndü.
Teşekkür bile edemedik. Savaş alanlarında günlerce bu kahraman Türk Askeri'nin cesareti, güzelliği ve insan sevgisi konuşuldu. Dünyanın en yürekli ve kahraman askeri Mehmetçiğe derin sevgi ve saygılar.
(Üsteğmen Casey; Sonradan Avustralya Genel Valisi olmuştur.)
Mehmetçik Sevgisi 3
Tugay Komutanı dediğiniz adam Tuğgeneral yani Kuvvet komutanları arasında o kuvvetin dörtüncü büyük rütbelisi . Ve Cem Yılmaz'ın deyimiyle hiç kimse komutanım benim derdim var diyemezdi. Cem Yılmaz 'ın o konuşması aklıma geldikçe anfinin ön tarafında oturduğumdan gülmem geliyor ama kendimi tutuyordum . Çünkü hemen önümdeki masaya çıkmış sesi gür elini kolunu sallayarak hararetle konuşan adam Tugay Komutanı idi.
Her neyse lafı uzatmayalım . Tugay Komutanı birkaç kez daha seslendi . Korkma len , len Mehmetçik cekinme dertlenme oğlum arka taraf var mı oğlum derdiniz.
Akşam beşte normalde rütbelilerden nöbetçi olmayan dışında tüm personel Tugay ' dan giderdi. O akşam Tugay Komutanı tüm askerleri ve rutbelileri toplamıştı. Muhtemelen emir subaylarından görevliler şikayet kutularını önüne getirmiş ve verdiği emirle şikâyetleri ilk açan ve okuyan kendisi , sikayetleri okumuş çok icerlediğinden bizim savaş mı çıktı dediğimiz hareketliliğin emrini vermiş, ve subayindan askerine herkesi akşam sinema salonunda toplamıştı.
Mehmetçik Sevgisi
Askerliğimin bitişine yakın günlerde bir den otobüsler bölüklere doğru hareket etmeye başladı . Bilenler bilir Beyazıt Meydanı İETT durağına döndü birden bölük avluları. O sıra Afrin operasyonları gündemde idi. Bir an Tolstoy' un Savaş ve Barış romanının içinde hissettim kendimi .
Savaş , havacılar da gidecekmiş vs ire söylentiler kol geziyordu . Gerçi biz Asker Eğitim Tugayı' yız , yani yanisi şu savaş çıksa bile , temel askerlik niteliği kazandırma eğitimi verip celbleri çok çok cepheye gönderecektik.
Yani savaşa gitme yok .
Mehmetçik Sevgisi 2
Tugayada hiç olmadığı kadar yani askerlik sürecince görmediğim kadar hummalı bu hareketlilik , askerlerin boş bogazliğı ve tugayda gezen dedikodu maiyetinde efsaneler , iyice beni iskillendirmişti. Afrin sefer görev emri , hava piyadeler de gidecekmiş . :-)
Çok geçmeden mesele anlaşıldı . Askerleri alan otobüsler sinema salonuna geldi . Araçlardan toplu halde inip Beşiktaş maçlarından çok sevdiğim sinema salonuna geçtik .
Sonra sahnenin önündeki masa ve üstündeki mikrofona Tugay Komutanı çıktı .
Mehmetçik dedi rahat olun derdi olan var mı ?
Tüm bu telaşın sebebi buydu .Tugay Komutanı Anfi gibi tirbunlere baktı ses yok . Tekrar sordu
Mehmetçik derdi olan var mı ? Yine ses yok .
Ben Harb Okulu'nda öğrenci iken ailem para gönderemiyordu , Silahlı Kuvvetler Yardımı alıyordum yani utanma Mehmetçik maddi manevi derdiniz var mı?