1920 yılının sonbaharında, deniz yoluyla İstanbul’a dönerken Damad Ferit Kabinesi'nin düştüğünü, yerine Ali Rıza Paşa’nin sadarete getirildiğini duymuştu. İstanbul rıhtımına ayak basınca karşılaştığı durumdan bir süre kendine gelemedi. İşgal kuvvetlerinin varlığı Müslüman Türk İstanbul’da pek çok değişikliklere yol açmıştı. Bir yıla yakın annesi ve Kadıköy’deki akrabalarıyla mektuplaşmak imkânını bulamamıştı. Bu süre içinde geçim sıkıntısı artan annesi ve kızkardeşi Kızıltoprak’daki evi bırakarak Karaosmanoğulları’nin vatanı Manisa’ya göç etmişlerdi.
Mektubunuzu aldım.Dünyalarca memnun oldum.Ah ne diyorum!..Bu memnuniyet kıyas kabul etmez.
El-Mürasele nısfü'l-muvasala(mektuplaşmak kavuşmanın yarısıdır) derler. Kavuşmak ne büyük şey,kavuşmak,ah...