Vitrini polisiye gibi görünsede romanın içine daldığınızda maalesef polisiye bir romanın tadı tuzu yok. Pek çok karakter, olay örgüsünün dışında havada asılı kalmış, Türkiye'nin gündemine dair eleştirilen, dikkat çekilmek istenen yerlere, ateşe değmemek için kenardan köşeden değinilmiş. Dolayısıyla pek çok geçiştirilmiş cevaplarla kitabı noktaladım. Ayşe Kulin'nin dili, anlatım tarzı güzel; fakat polisiye yazmak sanırım daha kıvrak bir zekaya sahip olmakla ve biraz da taşın altına elini sokmakla ilgili. Evet Türkiye'nin, dünyanın ikiyüzlülüğüne dair, unutulan değerlerin önemine dair önemli anekdotlar var ve tüm bunlar kitaba lezzet katmış; fakat bir polisiye romanının merakı ve hızıyla okuyucuyu kıskıvrak yakalayıp sonra da okuyucunun elini bırakıvermek çok da hoşuma gitmedi.