Daha iyi bir insan olduğumu iddia edecek cesaretim yok elbette, ama daha mutlu bir insan olduğumu biliyorum, çünkü o buz gibi donuk hayatım için yeni bir anlam buldum, yaşamın kendisinden başka bir sözcükle açıklayamayacağım bir anlam.
İnsan soyu zayıf, kırılgan, ölümlü, her türlü hastalığa, kazaya, acıya açık ama kendini avutarak yaşıyor, bunları unutuyor. İşte anahtar kelime bu; hayatın özü, büyük sırrı; olmazsa olmazı: Unutmak.
Yaşamın doruğunu belirleyen ve ötesinde başka yücelik bulunmayan bir büyük kendinden vazgeçme vardır. Ve yine yaşamın öylesine çelişkisi vardır ki, bu kendinden geçme, bireyin en yaşam dolu olduğu bir anda, yaşadığını tamamen unutmasıyla gerçekleşir.