Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

melisko

botlar likelasin
Ölümlü varlıklara özgü bütün zevkler ölümlüdür. Öteki dünyada akrabalarımızı, çocuklarımızı,dostlarımızı bulmak Bizi sevindiriyorsa, hâlâ böyle bir mutluluğu bağlı kalıyorsak, dünyadaki ölümün hayatını zorda da devam ediyor demektir. Biz o yüksek ve tanrısal kıymetleri ne biçiminde Hayal edersek edelim, layık oldukları biçimde hayal edemeyiz.
Reklam
Ipsa felicitas, se nisi temperat,premit. Saadet bile haddini aşarsa azap olur.
Sayfa 40 - senecaKitabı okuyor
Çok zaman geçmeden hiçbir yerde bir hiç olacaksın, ne şimdi gördüğün herhangi bir şey olacak, ne de şimdi yaşayan herhangi birisi. Çünkü doğanın uygun gördüğü üzere, her şey değişmek, dönüşmek ve yok olmak zorundadır, şu an bulunduğun yerde sırası gelince bir başkası var olacak.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
:c
Evrenin ne olduğunu bilmeyen birisi, kendisinin de nerede olduğunu bilemez. Evrenin ne için var olduğunu bilemeyen, evreni de kendini de bilemez. Bu soruların herhangi birinden kaçınan birisi, kendi yaratılış amacını da bilemez.
Şu olanları gören biri, sonsuzluktan bu yana olanları ve olacakları görmüştür. Çünkü her şey aynı özden ve aynı türdendir.
Reklam
Nedenden ve maddeden meydana geldim, fakat bunların hiç biri, hiçlikten var olmadıkları gibi hiçliğe karışmayacaklardır. Bu yüzden tüm parçalarım değişecek evrenin bir parçasına dönüşecek ve o parça da değişip evrenin bir başka parçasına dönüşecek ve sonsuza dek böyle devam edecek. Ben, beni meydana getiren ebeveynlerim, onların ataları hepimiz bu değişimler sayesinde var olduk . Evren sonlu döngülere göre ayarlanmış olsa bile bu şekilde konuşmamızı hiçbir şey engelleyemez
Bütünün bir parçası olarak var oldun. Seni var edenin içinde yok olacaksın, ya da dönüşecek, iade edileceksin o yaratıcı ilkeye
annem beni sevdiginde
bundan böyle yaşamı her an sona erecek biri gibi düşünmeli, konuşmalı ve her işini öyle yapmalısın. İnsanlardan uzaklaşmak eğer tanrılar varsa ürkütücü değildir çünkü onalar seni kötü bir şeye sürüklemez. Ama eğer tanrılar yoksa ya da insanları umursamıyorlarsa, tanrılardan ve ihtiyattan yoksun düzende yaşamak benim ne işime yarar? Fakat tanrılar vardır ve insanları umursarlar ve insan hiç kuşkusuz kötülüklere rastlamaz, zira tanrılar insanları her türlü kötülükten korur. Eğer geri kalan şeylerin arasında herhangi kötü bir şey varsa ve tanrılar bunu öngörmüşse o kötülüğün insana rastlamaması için her şeyi yaparlar. İnsanı daha kötü yapamayan bir şey nasıl olurda yaşamını daha kötü yapar? Fakat evrenin doğası kötülüklerin farkına varmışsa, cehalet ya da bilinçsizlikle hataya düşmez, bunu hatalı bir şekilde bırakmaz. Evrenin doğası yetenek ve güçten yoksun değildir, herhangi bir yerde iyilik ve kötülükler ayrım gözetmeksizin hem iyi , hem kötü insanların başına gelir. Gerçekten de ölüm ve yaşam, şöhret ve tanımamışlık, acı ve zevk, zenginlik ve fakirlik, bunların hepsi ayrım hiçbir gözetmeksizin hem iyi hem de kötü insanların başına gelir. çünkü bunlar ne onurlu ne utanç vericilerdir. Yani ne iyilerdir ne de kötülerdir.
Be
Düşündüm: "Gökte herkesin bir yıldızı olduğu doğruysa, benimki cok uzakta, karanlık ve pek önemsiz bir şey olmalıdır. Belki de benim hiç yıldızım yok!"
Öyle sanıyordum ki, zamanın geçişi ve insanların seneler ilerledikçe karşılaşacakları değişimler, bende bin kat daha hızlı ve sert oldu. Ama beri yanda bu gelişmenin getirdiği mutluluklar toplamı sıfıra doğru geriledi, hatta sıfırın altına düştü. Bazı kimselerin ölümle savaşı daha yirmisinde baslar, birçokları da yağı bitmiş lambalar gibi, sessiz yavaş, ecelleriyle sönerler.
Reklam
Odamı sınırlayan dört duvar arasında, varlığımı ve düşüncelerimi kuşatan hisarin içinde ömrüm azar azar eriyor bir mum gibi, hayır, yanlisim var, ömrüm bir oduna benziyor, ocaktan düşen bir oduna: Öteki odunlarin içinde kavrulmus, kömürleşmiş, ama ne yanmis, ne olduğu gibi kalmis bir oduna benziyor. ,Fakat diğerlerinin dumanından, solğundan boğulmuş.
Lakin tek korkum: Yarın ölebilirim kendimi tanıyamadan. Hayat tecrübelerimle şu yargıya vardım ki, elden geldiğince susmam gerek ,elden geldiğinde düşüncelerimi kendime saklamalıyım. Ve şimdi yazamaya karar vermişsem , bunu tek nedeni, kendimi gölgeme tanıtmak isteğidir.
Sayın anne hayattayken göründüğüm Ezel çocuk halim sonunda onunla birlikte yitiyor. İki ölünün birlikte yakilacagini düşünüyorum: Onun için olduğum şeyi yanında götürüyor, beni kurtardığı için ona minnettarım.
Bom
Ben yaşadım mı, hiç bilmiyorum, benim yaşamım çevrilecek bir sayfadan fazlası asla olmadı, yaşım elliye gelirken, elimde mürekkebin kararttığı sayfalar kaldı yalnızca. Yaşamım diye adlandırmaya cüret edemediğim şeyin tek olayı Annem oldu, onun zaferi tamdır ve benim kendimi tin olarak hissetmem için yetecek kadar tenim var. Annem sunak oldu, burası benim kendimi ister istemez bir prensibe sunacağım yer, Annem bu prensibin bu dünyadaki müjdesi olduğunu bilmiyordu: Her kadın kendi içinde bu derin dünyanın imgesini taşır, biz buraya ancak kendi dünyamızı inkâr ederek erişebiliriz.
deli oc sal cocuguda deli etmissin
Ben onun ebedi çocuğu oldum, benim için üzülüyordu, ama bağlılığın, saygının tadını çıkarıyordu, benim minnetimin farkındaydı, bu kayıp anlarda kendi bencilliğine kızıyor, kimi zaman kendini suçlu hissediyordu: "Seni yalnızca kendim için yetiştirdim, doymak bilmez bir anne olduğumu sanmıyordum ama seni sakatladım, zavallı çocuğum. Annenden daha fazla korumalıydın kendini, senin kötülüğünü istemesem de sana arzu ettiğim gibi tü müyle iyilik yapamadım ve istemeden kendimi düşündüm. Biraz daha kaba ol, biraz nankörlük beni teskin eder, özünde hepimiz korkunç bencilleriz...
37 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.