Bin yıla denk gelen tam tamına bir yıl.
Kayıpların her çeşidine şahit tutan.
Sınanmanın, sınavların her türlüsünü yaşatan.
Öğrenen, öğreten, savaşan, yılan, yorulan,
nefes alırken ölen
fakat sonunda dirilip kendini kazanan.
Gücünü bir daha bulan,
nirvanasını keşfeden.
Yeni bir Meltem’le tanıştıran.
Beni, bana kazandıran.
O zaman ne diyoruz:
“Hak ediyorum her milimini bu dik gülüşün
Ayna elimde, durur yara izi, içim üşütür
Yine düşsem yine yenilsem sil baştan
Ne mümkün yıkılmak, yine doğruldum bak”