Bu kitap yaklaşık 2-3 sene kadardır kitaplığımda duruyor. Nereden geldiğini net bir şekilde hatırlamıyorum, sanırım ablam vermişti. Kitabı hiç duymamışım, yazarı hiç duymamışım yani gözümde okumaya değer hiçbir yanı yok… Okuyacak kitap kalmadı kitaplıkta, ya hadi gel bakalım neymiş şu kitap aldım elime gece nöbetinde okurum diye. Bir çırpıda bitirdim, belki de en hızlı bitirdiğim kitaplarımdan birisi oldu. Hikayenin içine öyle girdim ki ana karakterin beni de dahil etmesini istedim hep. Sevdiğim birkaç konuyu içinde bulunca da tadından yenmedi doğrusu. Bu kitabı bitirince yazarı araştırdım. Hatta kendisi ile sohbet ettim internette tanışıp. Kısacası, kitabı kapağına göre yargılamamak gerektiğini tekrardan görmüş oldum ve bu kitap benim önyargılarımı kırdı.