Neyyire Hanım'ın yürüyen Mücellâ'nın arkasından:"Fahir Fahir" diye seslenmesi. "Bekle biraz, gitme."
Mücellâ bu seslenmeye biraz kızsa daha çok gülse de Neyyire Hanım genç kızların, hatta parmak kadar kız çocuklarının adının, çarşıda pazarda, yolda izde öyle uluorta seslendirilmesinden oldum olası hazzetmezdi. Bir kadının en büyük erdemi isminden az bahsedilmesiydi ona göre ve ismini korumak kız kısmının en önemli vazifesiydi. Çünkü çenesi düşük erkek milleti için bir genç kızın adını öğrenmek bile başlı başına bir olaydı. Ağızlarına sakız ederlerdi o ismi de kimselerin ruhu duymazdı. Öyleyse neme lazım kız bu, adını fukara-yı sabirinden bile kimse öğrenmese o kadar iyiydi.
Bence insanın adı onunla en az ilgili olan yanıdır. Doğar doğmaz, o bilmeden başkaları veriyor. Ama yapışıp kalıyor ona. Onsuz olamıyor. (Sustu. Bir sigara yaktı.) Bakın, şimdi adımdan daha önemli bir şey biliyorsunuz: Sigara içitiğimi.