Daha güzel ifade edemezdim. Yalniz o kadar hayıflanıyorum ki şu geç kalmisligima...
dargın havsala
@rahledekimurekkebizi
·
30 Ocak 2019 21:35
Kitabın bir yerinde;
"İnsan büyükleri anarken cennetteki gül bahçelerinden geçiyor gibi olur." diyor Üstad Ali Ulvi Kurucu.
Sayfaları ilerledikçe halimin izahı tam olarak bu oldu.
Şimdiye kadar hep İstanbul'un eski zamanlarına, o devirde yaşayan insanlarına dair rivayetler okur ve merak ederdim.
Meğer memleketimde de ne güzel zatlar
...beyni çalışan bir insanın hayatının zaferlerini sadece otuz iki adet taşın oraya buraya ileriye ve geriye itilmesinde arayan, yeni bir açılışta piyon yerine atı seçmesini bile büyük bir iş sayan ve zavallı ölümsüzlüğünü bir satranç kitabının herhangi bir köşesinde sıkışmış olarak gören bir insanın çıldırmadan on yıl, yirmi yıl, otuz yıl, kırk yıl boyunca düşünme gücünün tamamını sürekli olarak kağıttan yapılma bir şahı bir satranç tahtasında köşeye sıkıştırmak gibi gülünç bir manevraya harcaya bilen bir insanın bulunabileceğini kafada canlandırmak ne kadar güç ve dahası ne kadar imkansızdı.
Sayfa 14 - Türkiye İş Bankasi Kültür YayinlariKitabı okudu
Evladı olmayan bir mü'mine hanımın; "alim veya alime bir evlat yetiştirmek bana nasip olmayacak mı?" serzenişine en güzel cevabı, Aişe annemizde (r.a) bulur.