Yetişkinlik kimliğini sürekli yeniden oluşturmak gerekir;insana umutsuzluk veren ve aynanın karşısına geçip inanmak zorunda kaldığı yalanlar anlatan,gayet kırılgan,bu eğri büğrü ve geçici toparlanmayı sürekli yeniden yaşamak gerekir.
Binlerce Galaksi’nin yalnız bir tanesinde,bize bir gözbebeğinin ortasındaki pırıltı kadar küçük görünen bu yıldızlardan otuz milyar kadarı sayılabilmiştir,dedi...
Bu sonsuzluğun daha birinci merhalesinde idrakimizin soluğu kesiliyor.Kavrayamıyoruz...
Mıymıntı zekamızın rahatını kaçırmamak için ,başımızı en kolay izahın yastığına koyuyor ve insanın hayalini çatlatan bu genişlik ve büyüklük ölçüsü içinde ,sayısız dünyalardan her birini kendi yüceliğine nispetle bir atom kadar küçülten ulu kainatın bir kıyıcığınfa,hayatın yalnız bizim dünyacığımızda ve şuurun yalnız bizim kafacığımızda bir tesadüf eseri olarak bulunduğunu sanıyoruz;manayı kendimizde hapsediyor ve bütün bu sonsuzluğun ve yüceliğin manasız bir doluluğu kapladığına ve tekrarladığına hükmedip çıkıyoruz.
Sevincin bundan fazlası kriz halini alabilirdi.Bahtiyar olmaya alışmamış insanların,her saadetin arkasında pusu kuran fena tahlillerin bir suikastinden ürkmelerine benzeyen sebepsiz korku içinde sevincini frenliyordu.