Meryem Yılmaz

Meryem Yılmaz
@meryemiyz
Uludağ üniversitesi *her telden az az
Bir derdin yoksa kendine ait kelimelerin, cümlelerin ve fikirlerinde yoktur. Kelimelerin ve cümlelerin yoksa sen de yoksun. Dirilmek ve hayata dönmek istiyorsan bir derdin peşine düşmeli, kelimelerini coğaltmalı ve üslup sahibi olmalısın, aksi takdirde..
Sayfa 74
Reklam
Allah sevgisi gönüller için biricik hedef, dostluğu kazanılmak için her türlü fedakârlık seve seve göze alınacak tek ve yüksek bir gayedir. Çünkü O'nun dostluğunu kazanan, her şeyi kazanmış ve artık başka dost aramaya ihtiyacı kalmamıştır. Bilindiği gibi, sevmek idrakten doğar, yani idrak olunan şeylerdeki kemal ve yüksekliğe gönül akıverir. Bizde idrak cihazları muhtelif olduğu için her idrak cihazının kendine mahsus sevdiği, meylettiği şeyler vardır. Hepsinin bilittifak âşık olduğu şey biricik sevgili olur. Allahu Teâlâ kendini bilen nezih ruhların biricik sevgilisidir. Çünkü bütün kemalat O'ndadır. İdrak kuvvetleri müttefikan bu kemalatın sonsuz lezzetleriyle tatlı bir hayat içinde mesttir. Bu duyguya yükselebilen gönüllerin -acz ve zaaf içinde kıvranıp durmakta olan- masivaya bakmaya ve onların içinden Allah'a denk olacak bir sevgili aramaya tenezzülü olur mu?
6-Şüphesiz gece vakti etki ve uyum yönünden daha uygun ve sözün zihne yerleşmesi bakımından daha elverişlidir. 7-Gündüz vakti ise senin için yoğun bir koşuşturma durumu vardır. Müzzemmil Sûresi

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sevgili dost; Neşesi yağmalanmış bir bayramdan geriye ne kalır? Ellerden buharlaşıp uçan limon kolanyaları, yenildikten sonra kağıdı buruşturulup atılan şekerler, camiinin avlusunda kalan gazete ve mukavva parçaları, imamın her bayramda tarîf edip cemaatin her bayram şaşırdığı bayram namazı mı?
Benim inandığım ve bağlandığım dava, ilk insan ve ilk yol göstericinin, dünyayı dolduran inkâra karşı özgür inanç gemisinin kaptanı olan Hz. Nûh’un ebedî kurtuluş sancağını uygarlıklar başkentine diken, ateş imtihanından geçmiş ve kurban şifasıyla azapların zehrini eritmiş Hz. Îbrahim’in, toplumu yönetecek altın kuralları sütûnlar gibi ufkumuzda yükselten ve onları kıyamete kadar tarihin levhası olarak belirleyen Hz. Musâ’nın, ölüleri dirilten ölü gönülleri diriltici soluğun sahibi Hz. İsâ’nın ve nihayet en büyük insan, en büyük yol gösterici, bütün insanlığa ışık tutucu, fiziği ve fizikötesinin aydınlatıcı son peygamber Hz. Muhammed’in davasıdır. Davamız ve dava için kavgamız hakikat davası, hakikat savaşıdır.
Reklam