Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mesut Emre ÇELENK

Mesut Emre ÇELENK
@mesutemre
Software Developer
Yıldız teknik üniversitesi
İstanbul
Erzurum, 1991
250 okur puanı
Nisan 2017 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Abdülhamid ile itimadını kaybeden Sadrazamlar arasında, bazen sonderecede garip olaylar geçerdi. Sait Paşa ilk defa sadaret makamına geldikten (1879) yirmi gün sonra, islahat hakkında saraya bir lâyiha sunmuştur. Bu lâyihada islahatın Kanunu Esasiye istinat ettirilmesi lüzumundan bahsedilmiş olması Abdülhamid'i çok sinirlendirmiş ve Sait Pasa'yı bir hayli azarladıktan sonra hıncını alamadığı için belinde taşıdığı hançeri çekerek üzerine yürümüştür.
Sayfa 274Kitabı okudu
Mesut Emre ÇELENK okurunun profil resmi
Sait Paşa'nın başına silah dayaması ve mührü hümayunu istediği de tarihî bir vakadır. Sebebi ise kendisine darbe yapılacağı kuruntusudur.
Reklam
Mesut Emre ÇELENK yorumladı.
Kitap önerisi istiyorum
Mutlaka bu kitabı satın almalısın okumazsan çok şey kaybedersin dediğiniz bir veya bir kaç kitabı yoruma yazabilir misiniz 🙏
Mesut Emre ÇELENK okurunun profil resmi
Kemal Tahir ' in esir şehir üçlemesi Cengiz dağcı- korkunç yıllar, yurdunu kaybeden adam, onlarda insandı,o topraklar bizimdi Hüseyin Nihal atsız - Bozkurtlar, Türk tarihinde meseleler Erol Güngör - Sosyal meseleler ve aydınlar İhsan Fazlıoğlu - Akıllı Türk makul talih
Mesut Emre ÇELENK yorumladı.
"[Cengiz Han] Amerikalı tarihçi Michael H. Heart'a göre tarihin en etkili 100, National Geographic kanalına göreyse de tarihin en önemli 50 siyasi liderinden biriydi."
Sayfa 128 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Mesut Emre ÇELENK okurunun profil resmi
En iyi 10 komutanı arasına girer, etkili 100 insana elbette girer fakat o dönemde bir siyasetten bahsetmek bana biraz uçuk geldi

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Mesut Emre ÇELENK bir yorumu yanıtladı.
V.Murad
Biatten sonra, Mehmet Rüştü, Hüseyin Avni ve Mithat Paşaları sarayda, sözde padişahı muhtemel bir tehlikeye karşı korumak için kalmaları da, Sultan Murat'ın ruh hali üzerinde menfi tesir yaptı. Bu üç zattan her biri padişahı kendi fikrine getirmek için çalıştı. Hüseyin Avni Paşa, bilhassa, ona ordu sayesinde tahta çıkmış bulun duğunu dolayısiyle kendisine minnettar kalması gerektiği fikrini telkin etmeye çalıştı. Mithat Paşa, kanun-i esasinin ilanı lüzumundan, Mehmet Rüştü Paşa ise bu işin henüz mevsimsiz olduğundan bahsettiler. Padişah bu üç ateş arasında ne yapacağını şaşırmıştı. İradesiz, kararsız ve isteksiz davranışı karşısında üçlü gurup muvazaa usulleriyle padişah adına memleketi idare etmeye başladılar. Bu suretle, memlekete hürriyet ve meşrutiyet getirilmedikten başka İmparatorluğun tek hür adamı da birbirlerini sevmeyen ve anlamıyan üç kodamanın istibdadı altına girdi.
Sayfa 363Kitabı okudu
Mesut Emre ÇELENK bir yorumu yanıtladı.
400 syf.
5/10 puan verdi
·
107 günde okudu
İstanbul
İstanbulEdmondo De Amicis
8.4/10 · 134 okunma
Reklam
Mesut Emre ÇELENK bir yorumu yanıtladı.
İnanmayın bu sahtekarlıklara
Astroloji sahte bir bilimdir çünkü tahminler o kadar belirsizdir ki herhangi bir şey olduğunda durum bir şekilde onunla ilişkilendirilir.
Sayfa 160 - Orenda kitapKitabı okudu
Bu yorum görüntülenemiyor
Mesut Emre ÇELENK bir yorumu yanıtladı.
Abdülaziz Devrinde Endüstri
Devlet eliyle bir endüstri yaratılmasına gelince, bunun için de bilgiye, yorulmadan bir çalışma kudretine ve paraya ihtiyaç vardı. Halbuki, Osmanlı devlet adamları modern ekonomi bilgisinden mahrumdular. Endüstrinin, maliye, ziraat, ticaret ve nafia ile münasebetlerini kavrayamamışlardı. Bu yönden rasyonel bir ekonomi programları yoktu. Bu sahalarda yaptıkları veya yapar göründükleri ıslahat perakende ve sathi idi. Sıhhatli bir maliye politikaları da yoktu. Ziraatin ne şekilde geliştirileceğini bilemiyorlardı. Ticarette Avrupa'nın liberalizm sistemini kabul etmişler ve kapitülasyonların zararı azmış gibi, yeni ticaret muahedeleriyle memleketin iç pazarlarını da yabancı sermayesine ve ticaret eşyasına açmışlardı. Bu şartlar içinde Abdülmecit devrinde, askerî sanayi müesseseleri dışında devlet eliyle kurulan birkaç fabrikayı yaşatmak bile güçleşmişti.
Sayfa 255Kitabı okudu
Fatih Beyazkaya okurunun profil resmi
Bizde her devirdeki anlayış " Makyaj" yani biz hep dışa bakıyoruz, içerikle ilgili bilgimiz olmadığı gibi öğrenmeye dahi tenezzül etmiyoruz. 1856 ilk dış borçla başlayan borç bataklığı 1881'de zirve yapacak ve Duyunu Umumiye ile birlikte tüm gelir getiren kurumlar yabancıların eline geçecekti. Uzun süreli bir ekonomik işgal söz konusu alacak bu işgalin son taksidi ancak 1950'lerde ödenecekti. Aynı sistem yap-işlet ve devret içinde geçerli, biz dış kısmına bakyoruz iç kısmında ise ekonomik bağımsızlığımızı kaybettiğimizi göremiyoruz. Onlarca yıl geçse de değişmeyen tek şey bizim bu " Makyaj" anlayışımız..
Mesut Emre ÇELENK okurunun profil resmi
Hocam aynı durum bugün mülkünü araplara,iranlılara yani ecnebilere satanlar içinde geçerli. Söylediklerinize harfiyen katılıyorum.
43 öğeden 6 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.