Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Köşe başım tutmuş Bu isli leylâk kokusu, Artık umursanmayan Yitik bir sevdanın Boynu bükük tortusu...
Siz hiç yataktan kalkamayacak ve elini kaldırabilse yapacağı ilk şey kendini öldürmek olacak kadar hayattan vazgeç miş bir insan gördünüz mü? Böyle bir hastanın günden güne aldığı ilaçlar sayesinde toparlandığını ve kendini öldürmediği için sevinçle Allah'a dua ettiğini... Ağır depresyondaki insanların, depresyonda olmanın kanser olmaktan bile daha fazla acı verdiğini söylediklerine tanık oldunuz mu hiç? Ben oldum. O nedenle antidepresan ilaçların faydalı olmadığını, ak- sine hastaları bağımlı kıldığını söyleyenler, bütün bunların ilaç endüstrisinin bir tuzağı olduğunu iddia eden komplo teorisyenleri, psikiyatr ve psikolog ayrımını bizler üzerine ahkâm keserken bile henüz bilmeyen Metin Münirler (bkz. Milliyet'teki köşe yazıları), lütfen çekin ellerinizi hastalarımı-zın üzerinden! Biliyor musunuz ki intihar oranı en yüksek hastalık depresyondur. Hastaların belki de tek olanağının antidepresan kullanmak olduğu bizimki gibi ülke koşullarında gerçekleşe cek tek bir intihar vakasından bile siz sorumlu olursunuz, ama sorumluluk sahibi hekimler olarak bunun acısını biz çeker, vicdani sorumluluğunu yine biz taşırız. Neden hastalarımıza doğruyu anlatamadık, neden onları bu yanlı bilgilerden koruyamadık diye. Sizler değil. Çünkü sizler, kendinizi tatmin edecek başka bir mecra arar, oraya doğru yola çıkmış olursunuz çoktan. Arkada hangi enkazı bıraktığınızı bile düşünmeden...
Sayfa 117
Reklam
❛❛ HERKESİN OKUMASI GEREKEN ALTIN TAVSİYELER,
◆ Çalışmak için müsait gün ve saat bekleme. Bil ki, her gün ve her saat çalışmanın en müsâit zamânıdır. ◆ Çalışmak için müsait yer ve köşe arama. Bil ki, her yer ve her köşe çalışmanın en müsâit yeridir. ◆ Bir günde ve bir zamanda yapman lâzım gelen bir işi (bir dersi, bir vazifeyi) ertesi güne bırakma. Zira her günün derdi gibi, işi de kendine
Gönül yaşlanmıyor.
"Unutamadın ha?" "İmkanı yok unutulmaz! Gönül yaşlanmıyor be oğul!"
Sayfa 205Kitabı okudu
Osmanlı köylüsü Avrupa'nın en fakir ülkesinin halkıydı. Kişi başına Almanya ve Fransa'da yedi, İngiltere'de on dokuz kilo pamuk düşerken, Osmanlı'da bir kilonun üçte biri kadar, yani üç yüz otuz gram pamuk düşüyordu. Almanya ve Fransa'da on dokuz, İngiltere'de otuz sekiz kilo şeker düşerken, Osmanlı'da yedi kilo düşüyordu. Hele demir çelik oranları korkutucu boyuttaydı. Fransa'da iki yüz doksan sekiz, İngiltere'de dört yüz kırk beş, Almanya'da beş yüz otuz dokuz kilo düşerken, Osmanlı'da sadece beş kilo demir çelik düşüyordu. Üstelik Dicle kıyısındaki kumda demir açıkta bulunduğu halde Moltke, "Bu dağlar, ne maden hazineleri saklamakta, bu hazinelerden ne kadarı da açıkta yatmakta ve sadece işlenmeyi beklemekte. Dicle kumundan bir mıknatısla yüzde elliden fazla demir ayırdık. Mil karelerce arazi dut ağaçlarıyla kaplı da, bir okka bile ipek elde edilmiyor. Bu güzel denizlerden geçen buhar gemilerinde Avusturya, İngiliz, Rus ve Fransız bayrakları dalgalanıyor; Türk denizlerinde dalgalanmayan sadece Türk bayrağı" diyordu.
Sayfa 113Kitabı okudu
Çünkü erkek çocuğun gözünde babanın, yarı tanrı efsanevi bir varlık olduğunu, bu düşünce yıkılırsa çocuğun yaşam boyu kendine güveninin olmayacağını biliyordu.
Sayfa 100Kitabı okudu
Reklam
"Ağır beden işçiliği, düşüncenin arıtıcı etkisini yok eder!" Balzac
"Her kim ki çalışamaz duruma gele, eşeğe bindirilip köyüne gönderile!"
_Tanrı, ışığı yaratmıştır. Demek ki ilk Üstad-ı Azam Mason, Tanrı’nın kendisidir. _Adem Baba, ilk masonlardandır ve Tanrı tarafından Cennete mason olarak kabul edilmiştir. Bu, masonluğun eylem olarak değilse de bir oluş kudreti olarak daima var olduğunu söylemenin bir tarzıdır. Çünkü masonluk, insan ruhunun ilk ve eski bir ihtiyacına cevap
Türklüğümü kaç köşe kaç bucak [bir iki rövaşataydı] gösterdim
Reklam
ŞEYTAN'IN ADLARI ONUN DOĞASINI VE KARAKTERİNİ AÇIĞA ÇIKARIR
Aden bahçesi'nde, Lusifer'in veya Cennet'ten kovulup düşmesinin ardından çağrıldığı adıyla Şeytan'ın kişiliğine ilişkin bir fikir edinmekteyiz. Bu metin ayrıca düşüşünden sonraki doğa ve karakterini bize göstermekte. Kutsal Kitap, "RAB Tanrı'nın yarattığı yabanıl hayvanların en KURNAZI YILANDI." (Yaratılış
Sayfa 11 - GDKKitabı okudu
Biz hep avcıların yazdığı tarihi okuyoruz
Aslanlar kendi tarihlerini yazmadıkça gerçeği öğrenemezsiniz.
Sayfa 182 - Bir Afrika atasözüKitabı okudu
Ağır beden işçiliği, düşüncenin arıtıcı etkisini yok eder!
Sayfa 75 - BalzacKitabı okudu
Korku, dereye aynı anda atılan taşlardan çıkan halkalar gibi iç içe geçerek büyüdü. Büyüdü ve her yeri kapladı. Hücrelere, genlere işledi. Korku, savaşı kazanmıştı. Yaşamı"korku" yönetiyordu. Düşünce yoktu! Olamazdı da! Korkunun olduğu yerde düşünce barınamazdı.
Sayfa 156 - KorkuKitabı okudu
"Her kim ki çalışamaz duruma gele, eşeğe bindirip köyüne gönderile"
179 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.